Bu gün yollanıyorken bir gurbete yeniden
Belki bir kişi bile gelmeyecektir bize.
Bir kemiğin ardında saatlerce yol giden
itler bile gülecek kimsesizliğimize
Gidiyorum: gönlümde acısı yanıkların...
Ordularla yenilmez bir gayız var kanımda.
Dün benimle birlikte gülen tanıdıkların
Yalnız bir hatırası kaldı artık yanımda
Gönülleri birleşenler! Selâm sizlere!
Uzaklarda dertleşenler! Selâm sizlere!
Selâm sana hücrelerde benzi solan genç!
Selâm sana ey yılları heba olan genç!
“Özledim… Yanıklık canıma değdi…
Özledim, yıllarca daha özlerim.
Hasret türkü olsa, ben onu çalsam,
Kırılıp giderdi nice sazlarım… “ Dediği yerdeyim Atsız Beğ’in…
Görmesek de bildiğimiz, ayak basmamakta hayallerimizde at koşturduğumuz Ötüken’imizin, Anayurdumuzun buram buram bozkırları kokan sayfalar…
Başta bu hasret olmakla beraber her duyguyu iliklerime kadar hissettiğim bir eser.
Kitabı okurken yalnız bir okuyucu değildim ben, bozkırda deli taylar üzerinde koşan bir Türk idim, Çin elinde esirdim, anayurda hasret kalan yetimdim, Kara Ozanın dertli kopuzuydum, özgürlük için ölen, Çin sarayını basan; Kür Şad’ın çerisiydim sanki…
Bazen bağrımda bir kılıç yarasıyla çevirdim sayfaları bazen günlerce açlığın sununda bir yudum kımızın sevinciyle… Bazen güzel bir Türk kızına gönül verdim bazen yiğit bir çeriye yoldaşlık ettim. Kür Şad’ı anladım, Kıraç Ata’ya kulak verdim. Gözlerine mil çektikleri koca yürekli Gök Börüye bir çift göz oldum. Kin besledim, intikam aldım. Ve gün geldi Ötüken’ime kavuştum. Sözün özü okumadım eserini Atsız Beğ’im öyle bir yazmışsın ki adeta yurdum, Ötüken’im için cenkler ettim, andlar içtim. Varolasın!
BUDUN KURTULUYOR…
ADINIZ UNUTULMAYACAK!..
BİN ÜÇ YÜZ YILLIK ÖLÜMDEN SONRA DİRİLECEKSİNİZ…
ACUNUN BATIMINA DEK ADINIZ GÖNÜLLERDE KALACAK!
Ruh Adam Türk yazar, Türkolog, şair, düşünür ve öğretmen olan, Türklerin tarihini konu edindiği edebî eserleri ve tarih araştırmaları olan
Hüseyin Nihal Atsız 'ın yazdığı romandır.
Ruh Adam, Türk edebiyatında pek alışılmamış çeşitte bir romandır.
Atsız'ın diğer romanlarının aksine sembolizmi çokça benimsediği bir yapıtıdır. Eski Türkçe bir yapıtın anlatımıyla başlayan roman, Cumhuriyet'in kurulduğu yıllardaki bir subayın öyküsüdür.
Yazarın tarihî romanlarını okumuş olanlar, tarihî bir roman gibi başlayan bu eserin öyle olmadığını görecek, sayfalar ilerledikçe kendilerini aşırı bir sembolizmin içinde bulacaklardır. Bir tarih çeşnisinin de yer aldığı roman, yaşamanın gayesini yalnızca askerlikte bulan bir subayın hayatıdır. Tabiatüstü olaylarla anlatılan bir hayat hikâyesinin, dikkatle bakıldığı zaman, gerçeklerin sembollerle çerçevelenmiş ifadesinden başka bir şey olmadığı görülecektir.
Ruh Adam, kendi nefsi ile mücadele eden bir insanın macerasıdır. Edebî-ruhî tahlilini yapanlar, eserin hakikaten bir roman mı, yoksa yaşanmış bir hayat mı olduğunu kestirmekte hayli tereddüde düşeceklerdir.
Ruh AdamHüseyin Nihal Atsız · Ötüken Neşriyat · 201926,7bin okunma
Sevda gibi bir gizli emel ruhuna sinmiş;
Bir haz ki hayalden bile üstün ve derinmiş.
Gökten gelerek gönlüne rüzgâr gibi inmiş,
Bir sır ki bu ölsen bile asla açamazsın...