Akış
Ara
Keşfet
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
Kitap Türleri
Dergiler
Çevirmenler
İncelemeler
Alıntılar
İletiler
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.38.13
i̇
İngilizce
3 üyeGo, Lovely Rose
İlk hikayede erkek arkadaşıyla buluşmasından geç donen kızı için endişelenen bir baba var. Ve bu endişe hususunu eşi ve kızının erkek arkadaşı öğreniyor. Baba, müstakbel damat adayı ile konuşması neticesinde ondan hoşlanıyor. Ve kızının ve erkek arkadaşının adamın ailesiyle iyi vakit geçirdiğini öğrenince kızının üzerine çok düşmektense kendi eşiyle daha çok ilgilenmesi gerektiğine kanaat getiriyor.
2.oykude başkarakter adam, hisleri kuvvetli bir kızla tanisiyor. Kız çoğu zaman onu anlıyor ve kısa zamanlarda gorusseler bile değerli vakit geçiriyorlar. Kız, adama rahat ol, sana şans getireceğim, diyor ve bu motivasyonla adamın işleri hep rast gidiyor. Sonra ikisi, kadının önceden beri tanıdığı yaşlı birinden borç alıp bir çiftlik sahibi olma yolunda ilerliyorlar ve bir çocukları oluyor. Fakat başkarakter adam, kadını yaşlı adamdan kıskanıyor ve çocuğun bu adamdan olduğundan bile şüpheleniyor, bu kızgınlıkla tam isteyerek olmasa da adamın ölümüne yol açıyor. Ve bu kıskançlığı, kodeste yıllarına mal oluyor, yıkılan hayalleri de cabası. Ve yıllar sonra bir gün oluyor ki kodesten çıkıyor...
3. Ve son öyküde ise bir adam, anne ve kızı ile sevgili oluyor ve sonunda durum, kızın ölümü ile neticeleniyor. Belki hikaye devam etse adam da ölürdü.
Kanaatimce bu kısa üç öyküde genel manada tutkunun ve kıskançlıkların insanlara verebileceği büyük zararlardan bahsedilmek istenmiş. Bu bakımdan kitabı hem akıcı hem de faydalı buldum.
The Black Cat
Kara kedi öyküsünde zalimlerin er geç belasını kanattigi yerden bulduğunu görüyoruz ama işte olan, arada kalmış mazlum canlılara oluyor.
İkinci öyküde işine aşırı bagliligiyla bilinen bir ressamın, eşinin canlı denecek kadar çizdiği portresini hırsla çizerken gerçekte eşinin günden güne eriyip soldugunu ve öldüğünü farketmemesine tanık oldum.
Bu benim okuduğum ilk İngilizce kitap(Aynı zamanda Şansa bak ki okuduğum ilk Türkçe kitaplardan da biri) ama son olmayacak. Çünkü Türkçesi ne kadar keyif verdiyse İngilizcesi de en az o kadar keyif verdi. Telaffuz ve hızlı çevirme konusunda çok yardımcı oldu.
Benim gibi İngilizceye ilgisi olan herkese tavsiyemdir, kesinlikle okuyun
Biz Türkler hariç her millet ana diliyle beraber ikinci bir dili mutlaka biliyor. Fakat biz eğitim hayatımız boyunca ingilizce görmemize rağmen hala "what is your name"den ileri gidemiyoruz. Işte burada sistemin yanlışlığı ortaya çıkıyor. Yazar kitapta bunu çok guzel açıklamış, ve hikaye tarzında bir anlatım yapıldığı için de hemencecik bitiveriyor. Benim gibi lisan öğrenmeye merakınız varsa kesinlikle tavsiye ederim.
·
Puan vermedi
First Love
Kitap başta çok ilgimi çekmişti. Özellikle yaptığım alıntılardaki cümleler. Daha sonrasındaki konuşmalarda sıkıldım. Ve bilmediğim çok fazla kelime karşıma çıkıp da o kelimelerin anlamlarına bakmak bende çok yorucu bir hâl almaya başlayınca kitap, bana daha da uzak göründü. Bu nedenle kitabı okumayı bırakmaya karar verdim. Ama kitabın Türkçe çevirisine bakmayı da düşünmüyorum açıkçası. Belki bir gün tekrar bu kitaba dönüş yaparım, nasip.
Bu benim ilk incelemem. Umarım beğenirsiniz.
Kitap uzun süredir ingilizce ile uğraşan bir akademisyen ile ingilizce öğrenmeye çalışıp bi türlü beceremeyen bir gencin yaptığı sohbetleri konu alıyor. Kitap , ingilizce öğrenmeye nereden başlayacağını bilemeyenler için tam bir rehber niteliğinde. İngilizce öğreniminde doğru bilinen yanlışlardan öğrenmenin temeline pek çok konuya kısa ve net bir şekilde değinmiş. Yaptığı benzetmeler ve verdiği örneklerle başarılı bir anlatıma sahip. Bir çırpıda biten ve bitirdiğinizde kendinizi ingilizce öğrenmeye hazır hissedeceğiniz bir kitap. Tavsiye ederim.
