TKP delegesi Ali Cevdet, Kürt ayaklanmasından çok değil sadece 8 ay önce Komintern V. Kongre'sinde yaptığı konuşma- da Kürt direniş önderleri Mahmut Berzenci ve Simko'yu ismen anarak "İster burjuvazinin, ister feodal sistemin temsilcileri olsunlar; ezilen Yakındoğu'nun dünya kapitalizmine karşı, aynı zamanda dünya proletaryasının da düşmanı olan bu kapitalizme karşı verdiği savaşın bayraktarlarıdır" demiştir.
Burada, TKP'nin eklektizmi ve sosyal şovenizmi daha net sırıtmaktadır. Kürt feodal ağa ve beyleri İngiltere emperyalizmine ve İran şah rejimine karşı mücadele edince dünya proletaryasının müttefiki ve "kapitalizme karşı (...) savaşın bayraktarı" oluyorlar; ama Türk burjuva feodal iktidarına karşı mücadele edince proletaryanın müttefiki olmaktan çıkıp, feodal dinci, gerici" oluyorlar! Tam bir çifte standart ve sosyal şovenizm hali!
Oysa Simko, Şeyh Said'le kıyas kabul edilemeyecek kadar geri ve ilkel bir politika anlayışına sahiptir. Politika yapışında, feodal intikamcılığın, dar aşiretçiliğin, katı mezhep ve dinciliğin etkisi vardır. Katliam yapmaktan çekinmemektedir. Lazerev, Simko'yu politik karakteri açısından "feodalcilik ile ulusalcılığın sınırında bir hareket" olarak değerlendiriyor. Şeyh Said'in ise insani ve vic- dani yanı güçlüdür, politik söyleminde İslami motifler ön planda olsa da politikası ulusalcıdır. Politikada akılcı ve titizdir. Lüzum- suz kan dökülmesine karşıdır, isyancıların kendiliğinden aşırı- lıklarını sürekli törpülemeye çalışır. TKP'ye göre bunları yapan Şeyh Said gerici, Simko ilericidir.