Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Kürt Tarihi ve Kültürü Dizisi

Profil
Kültür
Kültür aslında herhangi bir toplumun dininin vücut bulmuş bir şeklidir. - Eliot
Sayfa 39
Aramızda birlik, ittifak olsaydı Birbirine tutkunluk, biat olsaydı O Türkler Araplar Acemlerin hepsi Tamamı bize uşaklık ederlerdi
Reklam
Ev hezar û çarsed sal e Li welatê min "enfal" e Ser û mal û namûsa min Li dijminê min helal e
Sebrî Botanî
Sebrî Botanî
Botan Dergehe
Şikaki Kürt’lerinin yönetici ailesi karkari:/ Gergeri aşiretindedirler. Bunların yurdu Musul’un kuzeyi ve batısıdır. İslam öncesi Bağdat’ın doğusundaki Hulwan’dadırlar. Gabarda şikak ailesinin 7 köyü bulunur. Şikakilerin bir kolu Şırnak’ta bulunan bugünki Axa yê sor aşiretidir.
Qesra Mala Axayê Sor - Şirnex Şırnak’taki bilinen ağa aileleri ve onlara yakın aileler 1700’lerin başında Şikak bölgesinden gelip buraya yerleşmişler. Mala Elîxan/Silîman Axa (Teter lakabına istinaden şimdiki soyadları Tatar), Mala Axayê Sor (şimdiki soyadları Uysal) û Malmelayî (şimdiki soyadları Acar ve Demir) hepsi de akrabadırlar ve aynı Şikak’tan gelmiş ailenin soyundandırlar. Bu sarayın 365 odası vardı, bütün odaları güneş görüyordu. Osmanlı Sarayı’na “müspet olsun” diye yapılmıştı Arîf Zêravan
1925 Kürt ulusal ayaklanmasına dair ise her iki yönüyle de olumsuz bir fikre sahiptir. Kıvılcımlı ayaklanmayı değerlendir- mesinde "Şeyh Said ayaklanması a) Ülke içinde, ağalığın ka- pitalizme karşı saldırısı olduğu için karşıdevrimciydi. b) Dünya içinde, emperyalizmden medet umduğu için karşıdevrimciydi. Şu halde, Şeyh Said ayaklanması gerek ulus gerekse uluslararası öl çüde karşıdevrimciydi." Kıvılcımlı'nın Kürt ulusal hareketlerine dönük bu olumsuz değerlendirmeleri iki temel olgudan beslenmektedir. Birincisi, TKP'nin daha önce üzerinde durduğumuz emperyalizm çağın- da ulusal sorunun özü ve kapsamında meydana gelen farklılaş mayı anlamamaktan kaynaklı ezbere tekrar edilen bu konudaki genel formülasyondan kopuşamamasıdır.
Reklam
TKP delegesi Ali Cevdet, Kürt ayaklanmasından çok değil sadece 8 ay önce Komintern V. Kongre'sinde yaptığı konuşma- da Kürt direniş önderleri Mahmut Berzenci ve Simko'yu ismen anarak "İster burjuvazinin, ister feodal sistemin temsilcileri olsunlar; ezilen Yakındoğu'nun dünya kapitalizmine karşı, aynı zamanda dünya proletaryasının da düşmanı olan bu kapitalizme karşı verdiği savaşın bayraktarlarıdır" demiştir. Burada, TKP'nin eklektizmi ve sosyal şovenizmi daha net sırıtmaktadır. Kürt feodal ağa ve beyleri İngiltere emperyalizmine ve İran şah rejimine karşı mücadele edince dünya proletaryasının müttefiki ve "kapitalizme karşı (...) savaşın bayraktarı" oluyorlar; ama Türk burjuva feodal iktidarına karşı mücadele edince proletaryanın müttefiki olmaktan çıkıp, feodal dinci, gerici" oluyorlar! Tam bir çifte standart ve sosyal şovenizm hali! Oysa Simko, Şeyh Said'le kıyas kabul edilemeyecek kadar geri ve ilkel bir politika anlayışına sahiptir. Politika yapışında, feodal intikamcılığın, dar aşiretçiliğin, katı mezhep ve dinciliğin etkisi vardır. Katliam yapmaktan çekinmemektedir. Lazerev, Simko'yu politik karakteri açısından "feodalcilik ile ulusalcılığın sınırında bir hareket" olarak değerlendiriyor. Şeyh Said'in ise insani ve vic- dani yanı güçlüdür, politik söyleminde İslami motifler ön planda olsa da politikası ulusalcıdır. Politikada akılcı ve titizdir. Lüzum- suz kan dökülmesine karşıdır, isyancıların kendiliğinden aşırı- lıklarını sürekli törpülemeye çalışır. TKP'ye göre bunları yapan Şeyh Said gerici, Simko ilericidir.
xwe şîyar be! Zarokên we celadê xwe re şînê nekin.
Uğur Ümit Güngör, Ziya Gökalp'in eğitime dair düşünceleri- ni özetlerken şu vurguları yapıyor: "Ona göre, eğitimin kültürü oluşturması, kültürün de milli olması, eğitimin milli olması zo- runluluğunu' doğuruyordu. Normal eğitim ve milli eğitim arasın daki fark, ilköğretimin 'Türk kültürü' içermesi anlamına geliyor- du. Ayrıca, Türk eğitimi, ilerde milletin seçkinleri olacak gençlere yeterli derecede 'milli karakter kazandırarak, onları 'idealist' ola- rak yetiştirmeliydi.
512 syf.
·
Puan vermedi
A'dan Z 'ye yani alfabetik sıra ile yazarlardan-siyasetçilere, dergilerden-partilere, gazetelerden-isyanlara, coğrafyalardan-aşiretlere değinen, yalnızca Kürt hûnermendleri değil Kürtlerle ilgili bütün kişi, olay, antlaşmalar yabancı araştırmacılar, uluslararası konferanslar vsy. üzerinde durulan ve kısa bilgiler vererek bir hatırlatma ve bilgilendirme yapıyir. Kesinlikle Kürtlerle ilgili okunması gereken ilk kitap değil fakat elinin altında her zaman bulunması gereken başvuru kitabı. Bağımsız, bilimsel ve çarpıtılmadan bilgilendirme yapıyor. En sevdiğim yanı: dünya tarihi ve Kürt tarihini birbirinden kopuk değil iç içe anlayabilmiş olması. Hangi antlaşma Kürtlerle ilgili ne içeriyor, amaçları nelerdir, sonuçları ne oldu vsy. Sevmediğim yönü: Direk bilgilendirici olmasi yoğun bir anlatım katmıştı buna rağmen çok akıcı bir anlatımı vardı. Çok tezat bir durum.
A'dan Z'ye Kürtler
A'dan Z'ye Kürtlerİbrahim S. Işık · Nubihar Yayınları · 201352 okunma
Ev her wext wiha bû!
Ona göre Irak'ta yönetime karşı mücadele eden Kürtleri silahlandırarak ABD, Bağdat yönetimini son derece zayıflatacak ve Kürt ayaklanmasına karşı koyamayan Irak'ı tavizler vermeye zorlayacaktı. Böylece Şatü'l Arab su yolu meselesinde İran istediğini elde edecek ve Körfez bölgesinde ABD yanlısı Şah rejiminin liderliği sağlanacaktı. Ayrıca Sovyet yanlısı Irak'ın zayıflatılması ile 1972 sonrası olası bir Arap-İsrail savaşına Irak ordusunun dahil olması da engellenmiş olacaktı.Raporda ayrıca Irak'taki Kürtlere yapılacak Amerikan yardımının Kürt lerin zafere ulaşması için yapılmadığı belirtilmektedir. Kürtlerin başarısının İran Kürtlerine de etki edip Şah'ı güç durumda bırakacağı düşünüldüğünden yardım miktarının belli bir sınırda tutulması böylece Irak ordusunun yıpratıl ması, öte yandan Kürtlerin zafere kavuşmalarına yetecek kadar da olmaması planlanmıştır. Raporda ABD'nin, Kürtlerin otonom bir yapı ya da devlete kavuşmasını amaçlanmadığını, hem Şah rejimi hem de Washington'un tek amacının Bağdat'ı antlaşmaya çekebilecek kadar zayıflatmak olduğu belirtilmiştir. Kürtlere hiçbir zaman üç aydan daha fazla yetecek cephane verilmemesi de bunun bir göstergesiydi.
Reklam
Şeyhler ve milliyetçilik
Çoğunluk medrese eğitiminden geçen ve yine medrese hocası olan şeyhlerin bir kısmı 1880 ve 1925 arası Kürt milliyetçi hareketinde lider konumunda yer aldılar. 1880 yılında Batı İran'ı işgale girişen Nakşi Şeyhi Taha Nehri'nin oğlu Şeyh Ubeydullah İsyanı milliyetçi saiklerin etkili olduğu ilk Kürt isyamıdır. Daha sonra yüzyılın başında
Kürt medreselerinin geçmişi 10. yüzyıla kadar uzanmakla beraber tam olarak kurumsallaşmaları 15. yüzyılda gerçekleşti ve zamanla sayıları artı. Cizre, Hizan, Colemerik, Beyazıt, Bitlis, Norşin, Ohin, Tillo ve Siirt'te önemli medresler bulunmaktaydı. Geçmişte yerel yöneticilerin ve halkın katkıları ile eğitim hayatlarını sürdüren medreselerde Arapça, Farsça ve Kürtçe kitaplar okunmakta, Arapça ve Farsça olan eserler de Kürtçe olarak şerh edilmekteydi. Bu medreselerde Molla Gorani, Şeyhu'l İslam Ebû Suûd Efendi ve İbnü'l Kemal gibi tanınmış birçok alim yetişmiştir. Yakın döneme kadar vücuda getirilen Kürt edebiyatı da medrese kökenli bir edebiyattır. Ahmed-i Hani, Molla Ahmed Ciziri, Faki Teyran, Ali Hariri, Molla Halil Siirdi, İsmail Bayezidi, Mahmud Bayezidi, Siyahpoş en ünlü örneklerdir. Marksist düşünceyi savunan son dönemin ünlü şairi Cigerhun'da (Cigerx- win) medrese kökenlidir.
Tarih tekerrürden ibarettir!!!
Dağlılarda doğal olan bağımsızlık aşkıyla ve yeni olmuş büyük başarılarındaki gururuyla doğal olarak cesur ve olgun olduklarından düştükleri kötü durumların, umutlarının ertelenmesi ve devamlı olarak çektikleri haksızlıklarda her gün ve her saat rahatsızlık duyuyorlardı.
Sayfa 166
Tarihini bilmeyen, tarihini kendisine göre yorumlayamayan bir entelektüel hareketin, bir siyasi hareketin başarı şansı yoktur.
22 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.