Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.36.26
Mevlânâ Celâleddin Rumî
3 soru tek cevap
Bir Grup Filozof Mevlana Celaleddin Rumî'ye (k.s) gelerek birkaç sual sormak istediklerini bildirdiler.Niyetleri bir şeyler öğrenmek değil müslümanları dinleri hakkında şüphe ve dine düşürmekti.Hz.Mevlana adamların halini hiç beğenmedi onları üstadı Şems-i Tebrizî'ye (k.s) gönderdi.Bunun Üzerine grup onun yanına gittiler.Şems-i Tebrizî
Her Şeyi Allah tan iste
Herşeyi Allah’tan İste!..
Bir gün Mevlâna Hazretleri Şeyh Selâhaddin-i Zerkûb’un dükkânında oturmuştu. Dostlar da dükkânın çevresinde halka olmuş ilâhî bilgiler ve sırlarla meşgul oluyorlardı. Birdenbire ihtiyar bir adam göğsünü döverek, ağlayıp sızlayarak içeri girdi; Mevlâna’nın ayağına kapandı, hüngür hüngür ağladı ve :
–Yedi yaşında bir çocukcağızım vardı. Onu çaldılar. Kaç gündür aramaktan dermansız bir hâle geldim; ama yine onu bulamadım, dedi. Bunun üzerine Mevlâna büyük bir hiddetle:
–Tuhaf şey bütün varlıklar Allah’ı yitirmişler, onu hiç aramıyor ve onun için de bir istekte bulunmuyorlar. Ne göğüslerini, ne de başlarını dövüyorlar. Sana ne oldu da göğsünü dövüyorsun. Senin gibi bir ihtiyar kendi çocukcağızının hasretiyle harap ve rüsvâ oluyor. Neden bir an Allah’ı aramıyor ve imdat istemiyorsun ki kaybolmuş Yusuf’unu Yakup gibi bulasın, buyurdu.
Çaresiz kalan ihtiyar derhâl tövbe etti ve göğsünü kapamağa başladı. Tam bu sırada onun kaybolan çocuğunun bulunduğu haberini getirdiler. (I, 118-119)
Mevlana
Anadolu topraklarında yaşayan her insanın Mevlana'yı bilmesi tanıması gerekir diye düşünüyorum. Bir kaç hafta önce yaptığımız Mevlana müzesi ziyaretinden çok etkilendim ve Mevlana'nın eserlerini okumak istedim. İlk kitap olarak Mevlanadan seçmeleri seçtim. Yeni başlayanlar için, Mevlana'yı tanımak isteyenler için tavsiye ediyorum. İleride tüm eserlerini okumak istiyorum. Mevlana ve eserleri bir derya, keşfedildimeyi bekleyen bir hazine. Şimdilik bunları söyleyebilirim.
Seri kitapları sırasıyla okuyunuz
Okuma grubumuzla 'Din' kategorisinden seçilen kitap aslında tam anlamıyla biyografik bir eserdi. Ayrıca isminin yanındaki 2'yi görüp de duyduğum eksik kalacağım endişesini ne yazık ki bütünüyle yaşadım. Yazarın okuduğum ilk kitabıydı. Belki seriye uysam ve birinci kitabını okuyarak başlasaydım daha tatmin edici bir okuma deneyimi edinebilirdim. Olayların akışındaki kopukluklar ve atlamalar Şems'i okumadığım ve hikâyeye vakıf olmadığım için beni rahatsız etti. Özünde de ilgimi çeken bir konu ve tür olmadığı için severek okuduğumu söyleyemeyeceğim malesef.
Aşk
Kesinlikle mükemmel çocukluk ve gençlik dönemlerimde en az 4-5 defa okumuşumdur herkese de tavsiye ederim. Okurken o feyzi o maneviyatı yaşıyorsunuz resmen mükemmel bir duygu tarifi gerçekten zor.
Eserin adı biraz yanıltıcı olmuş çünkü dervişler hakkında bilgi vermekten ziyade Mevlevîlik tarihçesi diyebileceğimiz bir çalışma var ortada.
Mevlevîlik'in bir tarikat olarak kuruluşu,sistematiği;Mevlânâ 'dan kaynağını alan bu yolun hangi vekiller,şeyhler tarafından sürdürdüğü inceleniyor. Mevlevî tekkelerinin-başta Konya'daki merkez olmak üzere- mimarî yapısı,müritlerin intisabı ve görevleri,tarikat adap ve erkanı, Mevlevî dervişerin kıyafetleri,tarihte öne çıkan Mevlevîler, sema törenleri,zikirler vb.konular işlenmiş.
Kitap elbette Abdülbaki Gölpınarlı, Mustafa Tatcı gibi tasavvuf hakkında derinlemesine bilgi sahibi olan bir uzman tarafından yazılmamış. Yabancı bir yazarın Mevlevîlik'i merak edenlere-özellikle yabancılara - bu öğretiyi anlatması üzerine ortaya çıkmış bir eser. Tasavvuf konusunda herhangi bir bilgi sahibi olmayan okuyucular için yeterli olabilir.
Yazarın "tasavvuf"konusunda uzman olmadığı görüşünde bulunsam da bu düşüncem onun basit bir eser ortaya koyduğu anlamına gelmiyor. Kitabın sonundaki kaynakça kısmı,yazarın ne kadar farklı kaynak taradığını ortaya koyuyor. Konuyu daha derin araştırmak isteyenler için kaynakça oldukça doyurucu. Mevlânâ ve Mevlevîlik hakkında daha detaylı bilgi almak isteyenler yazarın işaret ettiği uzmanların kitaplarına bakabilirler.
Ek: Kimi bölümlerde çokça tekrara düşülmesi ve yazım/noktalama hataları eserin eksi yönlerinden.
Yürüyen definedirler. .
Hz. Muhammed (sav) Allah dostları için şöyle söylemiştir..
“Bu kullar âleme rahmettir; belâlar onlarla kalkar, halkın emniyet kapısıdır onlar, rızık kapısı onların bereketiyle açılır, belâ kapısı onların vesilesiyle kapanır.
yağmura benzerler onlar; nereye yağarlarsa bereket verirler. Yürüyen definedirler. hayat bağışlarlar. Âb-ı hayatın (ölümsüzlük suyu) ta kendisidirler. Toprağa yağsalar o toprak buğday bitirir, nimetler verirler, meyveler verir. Denize yağsalar o denizin sedefleri incilerle dolar; inciler, mücevherler meydana gelir.”
Şüphesiz ki Mevlânâ Efendimiz de bu övgülere fazlasıyla layıktır..
Mecâlis-i Seb‛a Mevlânâ’nın yedi vaaz ya da konuşmasının yazıya dökülüp düzenlenmiş şeklidir.
Mevlâna yedi meclisinde her bölüme "Hamd ü sena" ve "Münacaat" ile başlamakta, açıklanacak konuları ve tasavvufî görüşlerini hikaye ve şiirlerle cazip hale getirmektedir. Bu yol Mesnevî'nin yazılışında da aynen kullanılmıştır.
Arifane bir lisanla âşıkane irşat için türlü delil ve cazip ifade ile âyetli, hadisli, delilli, şahidli bir ifade kullanılmıştır.
Mevlana Celaleddin-i Rumi'yi eksik etmeyin yaşamınızdan.. Hep kalbinizin bir köşesinde saklı kalsın.. Her daim okuyun, okutturun..
Huzurlu vakitler..
Mecalis-i Seb'a Mevlana'nın Yedi VaazıMevlana Celaleddin-i Rumi · İlk Harf Yayınları · 2017128 okunma
Kitapta belki de birçok insanın daha önce Mevlana ile ilgili bilmediği bilgilere yer verilmesi güzel. Sadece Şems ve Mesnevi'den ibaret bir hayatı olmadığı, Şems-i Tebrizi gibi iki tane daha dostu olduğunu öğrenmek şaşırtıcı oldu. Ayrıca Mevlana'yı hep humanist olarak ele alırız fakat bunun alt metninde savaşların, hatta çağ kapatıp açan Moğol istilasina sahit olmus bir hayat olduğunu şahsım adına yeni öğrendim. Bu belki benim eksiğimdir. Çünkü bugüne kadar tasavvuf edebiyatı ya da Mevlana'nın hayatı ile ilgili çok kitao okumadım.
Bunları iyi yanları olarak ele alırsak, şimdi başlayalım kimisi az kimisi çok olumsuz elestirilere:) Kitap Mevlana ile alakalı olmasına rağmen belki de en az anlatılan ve değinilen karakter oydu. Babası, oğlu, Peygamber efendimiz (s.a.v), Şems vs derken Mevlana ya cok az yer verildiğini düşünmeme neden oldu. Çok fazla alıntı vardı. Sahabelerden rivayet edilenler, Sultan Veledin notları, Mesnevîden bölümler derken yazarin kendi yazdigi kısımlar yok denecek kadar azdi ve bu okurken benim kafamin karışmasına neden oldu. Beni en çok rahatsiz eden kısım ise yazım yanlışlarının fazla olması idi.
Kısa sürede okunabilen bir kitap olması dolayısı ile okunabilir ama beğendiğim kitaplar arasına maalesef giremedi.
