Kabristanda oturup beklerken ölüm bütün çıplaklığıyla gözlerinde canlanır gibi oldu. Burada oyalanmak zorundaydılar ve çevrelerini saran bunca şahide var iken ölümü düşünmeden edemiyorlardı.
Onun, acı olduğu kadar doğal, ürkütücü olduğu kadar alışılmış, kovulmak istendikçe kucaklanan bir gerçeklik olduğunu işte orada anladılar.
Ölümün yörüngesindeyiz.Mezarlık, dünyanın maketi.Varoluşsal kaos bizi ele geçiriyor.Suça ortak olmadığımız halde, dehşeti üstleniyoruz.Çaresizliğimiz, üzüntümüzü kat be kat aşıyor.Kıdemli bir mevta topraktan başını uzatsa da bize bir akıl verse.Ne gezer.Gözümüzün yaşına baktıkları yok.