Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Necip Fazıl'ın Şiiri

Profil
NFK
Ben de bir insanım, hiçbir fevkalâdeliğim yok. Bir kadere bağlıyım, birtakım zaaflarla doluyum, belki herkesten daha zayıf...
NFK
Bu davanın sahibi Hâk'tır. Hâk olan davada zafer muhakkaktır..
Reklam
TÜRK ŞİİRİNDE YENİ BİR OLUŞ ve DİRİLİŞ...
- "Necip Fazıl'ın: "Düzen kabarıyor, med vakti deniz; / Düzen kabarıyor, ta çenemde su. / Suda bir gizli yol, pırıltılı iz; / Suda ezel fikri, ebed duygusu." Kıtası gibi bazı şiirlerini de örnek vererek, şairimizin Fransız sembolistlerini bile geride bıraktığını söyleyerek güvenlerini ve iyi niyetlerini belirtmiyor değillerdi tenkitçiler. Fakat yergiler, övgüler ve yorumlamaların ötesinde, gerçekte, Necip Fazıl'ın Türk şiirinde sessizce ve şamatasızca -işin şamata tarafı Nazım Hikmet'e kalmıştı- yeni bir oluş ve diriliş, bir metaformoz yaptığını her yanıyla ve derinlemesine gören edebiyatçı pek olmamıştı..."
Sayfa 59 - Necip Fazıl'ın Şiiri I, -Diriliş 1970- Diriliş yayınlarıKitabı okudu
Yolculuk...
- "Necip Fazıl'ın: "Yolculuk, her zaman düşündüm onu; / İçimde bu azgın dâvet ne demek / Oraya, nerdeyse toprağın sonu, / Uçmak, kayıp gitmek, kaçıp dönmemek..." diye başlayan ve içinde, bir elin insanın altındaki minderi kaydırdığını, güneşten düşen bir ışık çubuğunun insanı çağırdığını, gözler yumulu her gece rüyada görülen yerlerin arandığını ve acı rüzgârların başı bir yaprak gibi bir yana alıp götürdüğünü belirten şiiriyle Fransız sembolistlerin, ekzotik yerler özlemi, başka ülkelere kaçış duygusu, dünyaya yabancılık acısı arasında bir fark vardır. Batılı şairlerde olan, daha çok alışılmışın dışına çıkma, monoton hayatın verdiği can sıkıntısından kurtulma isteği, öleyazan duygu ve düşünceleri, arzu ve iştihaları tazeleme dileğidir.. Necip Fazıl'ın yolculuk imajında ise, tamamen fizikötesi bir atılım, bu dünyanın dışında ve çok ötesinde varolan ideal bir ülkenin özlemi, hattâ bu özlemi de aşkın, yakalama cehdi gizlidir..."
Sayfa 60 - 61, Necip Fazıl'ın Şiiri I, -Diriliş 1970- Diriliş yayınlarıKitabı okudu
ASIL SAHİBİ...
- " Ölüm tema'sı Necip Fazıl'ın en büyük şiir temalarındandır. Âdeta Mutlak Hakikat'ı aramada bulduğu en büyük giriş kapısı ölümdür. [...] O, insanın alınyazısını; geleceği, varoluşu ve varoluş değeri olarak ele alınmıştır. Yine O'nun daha çok fikir yanından çıkan ve yoğunlukla belli sayıda şiirinde işlediği mistikliği, zekâ plânında kantite bakımından çoğaltan, yayan ve teferruatlandıran Fazıl Hüsnü'de aynı kaynaktan kuru dudaklarla kana kana içmekten kaçınmamıştır. Ama yeni edebiyatımızda bunların asıl sahibi Necip Fazıl'dır. Öbürlerinin adına son 20 yılda nice propaganda yapılmış olursa olsun hakikat budur..."
Sayfa 68 - 69, Necip Fazıl'ın Şiiri I, -Diriliş 1970- Diriliş yayınlarıKitabı okudu
ASIL KIYAMET...
- "Necip Fazıl'ın şiirinde, asıl kıyamet, iç dünyamızda olup biten kıyamettir. Değişim ve oluşum içteki bir ilerleyiş içindir. Bunun için şair: "Boşuna gezmişim yok tabiatta / İçimdeki kadar iniş ve çıkış" demektedir. İnsanın çektiği ruh çilesi ona, "bir kanlı şafakta, yepyeni bir dünya hediye edecektir". Çekilen düşünce ızdırabı, peşin öğretilerden insanı kurtaracak ve insan "hakikat"ı anlatılmaz azap ve çileler sonunda bulacaktır. İnsan ruhu, bu merhalelerden, akrep kıskacını andıran zehirli iç sancılarından geçtikten sonra "İlâhî yapı"yı gören gözlere kavuşacak, atomların içindeki şenlikleri bile fark edeceği bir hissiyatın sahibi olacak, "Rabbi bilecek"tir..."
Sayfa 62 - 63, Necip Fazıl'ın Şiiri I, -Diriliş 1970- Diriliş yayınlarıKitabı okudu
Reklam
NECİP FAZIL ve YENİ EDEBİYAT...
- "(...)Yeni edebiyat hareketinin en güçlü sesi, Necip Fazıl'dı. yavaş yavaş ve gürültüsüz, patırtısız gelişen şiiriyle, bir yandan halk şiiri ölçüleri içinde şiirimizi Batı şiiri gücüne ulaştırıyor, bir yandan da daha görünmez plânda ve daha önemli olarak, Türk edebiyatının muhtevasını kendi kültürümüzün özü çerçevesinde tazeliyor, potasında eritiyordu O..."
Sayfa 58 - 59, Necip Fazıl'ın Şiiri I, -Diriliş 1970- Diriliş yayınlarıKitabı okudu
RUHUN SELÂMETİ...
- "(...)Peşin fikirler yıkılacak, insan ve cemiyeti yokluğa götüren her bağ ve zincir koparılacak, gözler bir kere karanlığı yendikten sonra kuyu ağzındaki ışık veya karanlıklar içindeki nur beklenecektir. Böylece iki şairde (Y. Emre, N. Fazıl), sadece estetik kaygı şairleri olmadıklarından sınırları aşacaklar ve ruhun selâmetinden doğan yeni bir dünyaya açılacaklardır..."
Sayfa 87 - Necip Fazıl'ın Şiiri III, -Diriliş 1974- Diriliş yayınlarıKitabı okudu
KUSTUM ÖZ AĞZIMDAN KAFATASIMI...
- "Yunus emre âdeta havada gezen duygu ve düşünceleri o büyük ortak hassasiyetin tesiriyle dile getirmiş, âdeta gelmekte olan medeniyetin hamlesinin şairâne abidesini dikmiştir. Hep hassasiyetler üzerinde çalışması bundan ileri geliyor olsa gerek. Ama Necip Fazıl ilkin yoklukla karşılaştığından "Sanki burnum değdi burnuna yokun!", bu içtimâî ve tarihî yokluğun ruhta doğurduğu metafizik bunalımın tesiriyle ruhun çilesini en büyük çapta çekecektir. "Kustum öz ağzımdan kafatasımı!"
Sayfa 86 - 87, Necip Fazıl'ın Şiiri III, -Diriliş 1974- Diriliş yayınlarıKitabı okudu
ARZULAR KANIMDA BİR ÇAĞLAYAN...
- "(...)İnsan'a, "Ben"e en çok yaklaşmanın adımı olan heykelin hayatına uygun düşen mevsim sonbahardır. Hayatın ölüme çevrildiğini sembolize eden mevsim. "ben" söz konusu olduğu yerde onu "arzular kanımda bir çağlayan" deyişiyle anlatan Necip Fazıl, insana eşyanın dönüşmek için en büyük cehdinin sembolü olan heykeli ölüm mevsimi olan sonbaharla kefenlemektedir..."
Sayfa 72 - Necip Fazıl'ın Şiiri II, -Diriliş 1971- Diriliş yayınlarıKitabı okudu
52 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.