Öyle ya, insanın ruhuna süzülüp içinden neler geçtiğini anlayamazsın ki!
Sayfa 163 - PaltoKitabı okudu
Dünya...
Burada her şey yalan, her şey hayaldir çünkü, hiçbir şey göründüğü gibi değildir!
Sayfa 43 - Neva BulvarıKitabı okudu
Nasıl da tuhaf, nasıl da anlaşılmaz oyunlar oynuyor alın yazımız bize! Acaba arzuladığımız bir şeye hiç kavuştuğumuz olmuş mudur… kavuşmak için var gücümüzü harcadığımız bir şeyi elde etmişliğimiz? Galiba bunun tam tersi oluyor hayatta.
Sayfa 42 - Neva BulvarıKitabı okudu
Ey güzellik, sen nelere kadirsin! Ruhsal yetersizlikler , kusurlar güzel bir kadında iticilik yaratmak şöyle dursun, ona ayrı bir çekicilik kazandırıyor.
Ayıp diye nitelenen şey güzel bir kadında sevimli duruyor.
Kadından güzelliği alın, kendisine sevgi değilse de saygı duyulmasını sağlayabilmek için kadının erkekten yirmi kat daha fazla akıllı olması gerektir.
Sayfa 37 - Neva BulvarıKitabı okudu
İnsanoğlu öyle şaşılası bir yaratıktır ki , sahip olduğu özellikleri bir çırpıda sayıp dökmek ola naksızdır; durup incelemeye kalkıştığınızda da, hiç durmadan yeni özellikler bulursunuz ve bu işin sonu gelmez.
Sayfa 32 - Neva BulvarıKitabı okudu
Ahlaksızlık kendi başına da çirkindir , iticidir; ama olanca tertemizliğiyle düşlerimize süzülen güzelliğe bulaşınca büsbütün itici olur.
Sayfa 15 - Neva BulvarıKitabı okudu
Demek iffet terk etti mi insanı, akıl da terk ediyordu.
Sayfa 15 - Neva BulvarıKitabı okudu
Dost başa, düşman ayağa bakarmış...
Öyleleri vardır ki, karşılaştığınızda gözlerini indirip ayakkabılarınıza bakarlar , geçip gittiğinizde de başlarını çevirip ceketinizin arka eteğine bakarlar .
Sayfa 5 - Neva BulvarıKitabı okudu
İstanbul canlandı gözümde ...
Adımını atmaya gör, tek bir
arzuyla dolar taşar için:
Gezmek, gezmek, gezmek.
Sayfa 1 - Neva BulvarıKitabı okudu
Eski Zaman Beyleri
Tutku mu yoksa alışkanlık mı? Yoksa arzularımızın, kaynayan tutkularımızın bütün kasırgaları, bütün bu güçlü patlamaları gençlik yıllarımızın yalnızca bir sonucu mudur ki, böylesine derin, böylesine sarsıcı görünürler?
Sayfa 28Kitabı okudu
Öfkeli tanrıların, yeryüzünde uyum, güzellik bırakmamak için özel olarak gönderdikleri bir afetti sanki. Dünyaya duyduğu nefret safralı yüzüne yansıyordu. Puşkin'in olağanüstü bir biçimde çizdiği İblis'in ta kendisiydi sanki.
“Ahlaksızlık kendi başına da çirkindir, iticidir; ama olanca tertemizliğiyle düşlerimize süzülen güzelliğe bulaşınca büsbütün itici olur.”
Sayfa 15
Açlıklar, kıtlıklar oluyor, yalnız halkların başına gelmiyor bu, tek tek insanların da ruhsal açlık içine düştükleri görülüyor.
Sayfa 474Kitabı okudu
İnsanlar bugün ruhsal varlıklarını zenginleştirmeyi düşünecekleri yerde, öte dünyayı düşünecekleri yerde, bu fani dünyada zengin olmak için birbirlerini paralıyorlar.
Sayfa 474Kitabı okudu
Insanlar şu miras için birbirlerini paralıyorlar, tıpkı öte dünyayı düşünmeden bu dünyada daha çok mal edinmek uğruna birbirlerini paraladıkları gibi. Oysa miras hiç önemli değil burada.
Sayfa 474Kitabı okudu