Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Profil
Ben geldim geleli açmadı gökler: Ya ben bulutları anlamıyorum, Ya bulutlar benden bir şeyler bekler. Hayat bir ölümdür, aşk bir uçurum.. Ben geldim geleli açmadı gökler.
İnsanın dayanabilece­ğinin bir sınırı vardır. ... Karşındakine daima ölümden önce bir kaçış yolu bırakman gerekir. Bunu sakın unutma!
Reklam
Sabah mı, öğle mi, akşam mı bilmem? Bu aşk alemi hayâl mi bilmem? Mendilin gelmezse gözümü silmem, Sonra gözyaşın sel olur yolcu
“Peki ya sen, şair? Sen bana cennet kapılarının anahtarının verildiğine bütün kalbinle inanıyor musun?” “Sende layık bulduğun kişiyi cennete sokma kudreti olduğuna bütün kalbimle inanıyorum, Seyduna.” “Ama ya anahtara? Sana, anahtarı sordum.” “İnanmaya çalışıyorum. Ama böyle bir anahtarın mahiyetini tasavvur etmekte zorlanıyorum.” ... “Aklımızın almadığı bir şeye iman etmek çok zor. Ruhumuz inanmak istiyor ama mantığımız buna karşı çıkıyor.” “Samimiyetin hoşuma gitti. Peki sizi gerçekten cennete götürsem, ellerinle dokunsan, gözlerinle görsen, kulaklarınla duysan, dudaklarınla tatsan o zaman inanır mıydın?” ‘ “O zaman en ufak bir şüphe kalmazdı içimizde, Seyduna.” “Bu tatminkar bir cevap. Bu sabah savaşta kendinizi ispat ettiniz. Ama zayıflıklarınızın da farkındaydım. İmanınızın da çok sağlam olmasını istiyorum. Bu yüzden de sizlere bu gece cennet kapılarını açmaya karar verdim.”
Bir insanı istediğin yola çekmenin en basit yolu, onu hep hayal ettiği cennete sokmaktır' diyor Hasan Sabbah.Kitabı okudu
Benim her şeyden çok önem verdiğim hakikatin insanlık âlemi için değersiz bir paçavradan ibaret olduğunu görüyordum.
Kalede kadınların, çocukların da olduğunu aklınızdan çıkarmayın. Eğer açık alanda yapılacak bir savaşı kaybedersek onları kimse koruyamaz. “Ben de hep bunu söylüyorum ya işte! Bir savaşçının kadınlarla ve çocuklarla işi olmaması gerek.”
Ebu Soraka ve Dai İbrahim arasında geçen konuşmadan..Kitabı okudu
Reklam
‘Sultanın maiyetindeyken ne kadar dostum vardı bir bilsen! Ama şimdi gözden düştüğüm için bütün kapılar yüzüme kapanıyor.’
“Buradaki bir avuç askerle sultanın ordusuna karşı durmayı planlıyor olamazsınız.”
Ebu Fazıl, Hasan Sabbah'ın Alamut'ta topladığı 1500 askerin Selçuklu ordusu karşısında yetersiz olacağını düşünmüş.Kitabı okudu
Eski hâtıralar benliğimi de sarmış, Meğer bu dünyada unutmak varmış, Şimdi bir hayâl oldu o eski mazim Artık geçen günlerim dertli ve hazin.
Güzelsin, sevmişim, ne çıkar sanki, Bir gül olsan dahi koklayamam ki, Kalbimi sana veremem, çünkü; Belki çapkınsın, yıkar kaçarsın. Endamın, bakışın sanki bir bahar Kim seni sevmez ki ey gonca gülzar, Kalbim üzgündür, incitme solar, Bahtımın baharı neden kaçarsın?
Reklam
Delilik kitabının yoktur zaten rehberi Kimi ağlar, öbürü güler, kimi de oynar Anlaşılan hiçbirine olmamış talihleri yâr.
Arkamda kesildi her ses ve nefes, Talihim cismime dedirtmede pes... Dertliyim, derdimi anlamaz herkes, Sırrını söylemez her ruha ruhum.
Kefenim olsun eski bir bayrak Her tarafı kırmızı ortası ak.
Nalan!.. Nalan!.. Bu dünyada (aşk) ta yalan!.. Sevdâ da yalan!.. Ölüm hakikat olan!.. Unutuluyor en sonunda Aşk ızdırabıyla bir gül gibi solan!... Mes'ut kişidir elbet aşk yüzünden mes'ut olan! Melânkolik bir beste gibi sevdası ruha dolan!...
Onların dünyasını tanımak, bana onların hiç de sanıldığı gibi tamamen unutulmaya mahkûm insanlar olmadığı gerçeğini kabul ettirdi.
Önsözden...Kitabı okudu
428 öğeden 46 ile 60 arasındakiler gösteriliyor.