Gorgias rakipleriniz alay ettiği zaman sizin ciddi, ciddi oldukları zaman ise alayla karşılık vermeniz gerektiğini söyler. Aslında doğru söylemekteydi.
Sayfa 214Kitabı okudu
Önyargıları oluşturmak ya da var olandan kurtulmak için giriş kısmından sıklıkla yararlanabilirsiniz. “Söylemekte aceleci olmam.” Ya da “Neden böylesine bir giriş.” İddiaları zayıf olan insanlar giriş kısımlardan çok hoşlanırlar, çünkü bu sayede gerçek konu dışındaki konulara daha çok değinebilirler.
Sayfa 203Kitabı okudu
Konuşmanın belirli kısımlarında dikkatle dinlemeye çağırmalar olabilir, aslında konuşmanın ilk kısımları dikkatin fazla dağılmadığı kısımlardır, bu nedenle burada dikkatle dinlemeye davet etmek çok da anlamlı olmayacaktır. Bu nedenle dikkate çağıracağınız bir noktayı belirleyin ve şunları söyleyin: ”Şimdi şuna dikkat etmenizi rica edeceğim. Benim gibi sizi de ilgilendiren bir şey.” Ya da “Böylesini asla duymadığınızı iddia ediyorum.”
Sayfa 202Kitabı okudu
Bunu kim bilmez derler ya da herkesin bildiği üzere derler. Bunu duyanlar cahilliklerinden ötürü utanırlar ve herkesin bildiği bir şeyi bilmek adına konuşmacıya katılırlar
Sayfa 182Kitabı okudu
Coşkulu bir konuşmacı dinleyicilerin kendileri gibi hissetmelerini sağlar, işte bu nedenle kanıtları olmasa bile konuşmacıların çoğunun gürültü patırtıyla dinleyicileri etkileme çabaları bundandır.
Sayfa 182Kitabı okudu
İyi bir bilmece çoğu zaman tatminkâr bir metafor içermektedir. Çünkü metafor, bilmeceyi gösterir, iyi bir bilmeceden iyi bir metafor çıkma nedeni de budur
Sayfa 174Kitabı okudu
Drama yeteneğe bağlıdır ve sistemli bir şekilde öğretilemez. Diksiyon ise bu şekilde öğretilebilir, işte bu nedenle iyi konuşma tarzıyla bilinen yazılı ya da edebi konuşmalar, düşüncelerden çok söylenme biçimleriyle etki yaratmaktadırlar.
Sayfa 170Kitabı okudu
Beden 30 ya da 35 yaşlarında en olgun dönemini yaşarken akıl 49 yaşında en olgun dönemini yaşar
Sayfa 131Kitabı okudu
Gıpta ettiğiniz zaman bu iyi şeyleri elde etmeye çalışırsınız, oysaki kıskançlık başkalarının elde ettiği güzel şeyleri elde etmemeleri isteğidir
Sayfa 125Kitabı okudu
Hangi konuda iddialıysanız o konuda daha kıskanç olursunuz
Sayfa 123Kitabı okudu
Öfkeli bir insan karşısındakinin kendi öfkesini hissetmesini amaçlar ama nefrette böyle bir şey yoktur. Nefret eden insanlar karşılarındakinin bunu bilip bilmemesiyle ilgilenmezler. Öfke ve acı birliktedir, nefret acıyla birlikte gelmez. Öfkeli insan acı duyar, nefret duyan insanda acı yoktur. Öfkeli insanlar kendilerine zarar verenleri affedebilecek bir şeyler bulabilirler ama nefret eden insanlar hiçbir şekilde karşılarındakini affetmek istemezler. Birinde işlenen suçtan dolayı karşındakine ceza vermek amacı varken, diğerinde amaç karşısındakini yok etmektir.
Sayfa 106Kitabı okudu
Kölelerden yaptıklarını kabul etmeyip karşı çıkanları daha fazla cezalandırırız, suçunu kabul edenlere karşı ise öfkemiz yatışır. Çünkü görünen bir şeyi inkâr etmek utanmazlıktır, utanmazca davranan bizi küçümsüyordur.
Sayfa 100Kitabı okudu
İnsanların hakları olan saygınlığı ellerinden aldığınız takdirde onları küçümsemiş olursunuz, çünkü iyi ya da kötü bir şeye saygı göstermiyorsanız, o şey değersizleşir. Akhilleus’un şu sözlerinin nedeni de bu durumdur: “Onur payımı alıp beni değersizleştirdi. Beni sanki hiçbir şeyi olmayan bir yabancı durumuna düşürdü.”
Sayfa 96Kitabı okudu