r

Roman Edebiyat Tarih

1 üye
Süheyla'nın gürültüsüz, patırtısız irfanı, bir çiçeğin boynunu bükmesi kadar güzeldi.
Sayfa 106 - Everest Yayınları/2022Kitabı okudu
..bu kaidedir; insan kendi yaptığı şeye başkasında hücum eder.
Sayfa 14 - Everest Yayınları/2022Kitabı okudu
Reklam
İnsan başkasının felaketi önünde şair, âlim, feylesof olur.
Sayfa 263 - Everest Yayınları/2022Kitabı okudu
"Daha başkalarını da tanıdım. Bunların hepsi de: 'Bir defa yaşanır,' diye başlıyor ve yola bu sözle çıkıyor, ama şaşılacak kadar ayrı ayrı şeyler yapıyorlardı. Çalıyor, çırpıyor, aldatıyor, içiyor, her fırsatta çiftleşiyor, hiçbir sebep olmasa bile düşene rastladı mı, sırf keyf için bir tekme de o atıyordu. Aynı sözü benimseyen, öteki gibi, bir defa yaşandığına inanan bir başkası ise, bir defa, bir tek defa yaşayacağı için verdiği sözü tutuyor, düşenin elinden tutuyor, hakkı tutuyor, adaleti tutuyordu. Bir defa yaşanacağını bilmek -bu herkesin gözüne batan hakikati bilmek- kimini deli ediyor, yardakçı, yüzsüz, yüze gülücü veya ikiyüzlü ediyor, kinci ediyor, zalimleştiriyor köpekleştiriyor; kimini de aynı hakikat, ama sırf bu hakikat hosgörür yapıyor, dürüst yapıyor, şefkatli, yardımsever, vefakâr ve yiğit yapıyordu, kahraman yapıyordu.
Sayfa 142 - İletişim yayınlarıKitabı okudu
Bekârın fıkaralığı kolaydı. Fakat evli adamın parasızlığı başkasının bildiği bir rezaletti; karısından utanıyordu.
Everest Yayınları/2022Kitabı okudu
Hasan Sabbah
"Evet evladım! Hasan Sabbah, kendisinin bir aslan oldu düşünüyordu. Önce başkalanına baktı, başka yerlerde aradı aslanı, aslanlığı. Ancak Fatımiler, İsmaililer arasında, içinde bir aslan çehresi göremedi. Üzüldü. Dövünüp durdu.Hayıflandı. Hayal kırıklığına uğradı. Ve sonra kendisi aslan olmaya karar verdi. Fakat herkes ona aslan değil kedi muamelesi yaptı. Başkalarının elindekine imrenip duran, her sofrada hakkı olduğunu düşünen uyuz, zavallı bir kedi gibi gördüler onu. Böylece iki zaaf birleşti. Hırs ve düşkünlük ile müstağnilik ve gamsızlık cem oldu. İncitilen adam, daha çok itilip kakılanı ve Sünnilik düşmanlarını cezbeden bir din kisvesini de üstüne geçirerek, başkalarını incitmeye başladı. Birçok insanı sadece kendilerinin ezildiğine, sadece kendilerinin incindigine, sadece kendilerinin horlandığına inandırdı. Onların iyi ve sağlam taraflarına hiç bakmadı; hançeriyle yahut kırbacıyla yaralarına vurup durdu. Şark'ın kocaman bir yaraya, büyük bir ıstırap yurduna dönmesini istiyordu. Bu yaraya tuz basanlar, bu yaradan nemalanmak isteyenler de oldu elbette. Çıkar ilişkiler kişisel hesaplaşmalar burada da devreye girdi.
Sayfa 350 - Temmuz yayınlarıKitabı okudu
Reklam
109 öğeden 81 ile 90 arasındakiler gösteriliyor.