Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.36.38
·
Puan vermedi
Hayatımızda çoğu zaman başkaları için yaşarız.Çoğu kez onların istekleri ön planda olur.Ama bazen bu istekler hayatımızı cikmaza sokmaya başlar.Bu kez ise bir fanusun içerisinde sıkışmış hissettirir bize yaşam...Bu kitap tam da neyi,nasıl,hangi zaman diliminde,ne kadar sinir cizmeliyim derken bulduğumuz hayat yolculuğumuzda el fereni niteliğinde.Oylesine yalın ama gerçekçi bir biçimde ortaya koyuyor ki, yaşadığımız sınır sorunlarının hepsine çözüm önerisi getiriyor.Hayatımıza uygulamak için ne kadar da geç kalmışız hissi vermesi de cabası Kitaplığınızda bulundurulmasi gereken nadide eserlerden..
Sınırlılık/lar
Nasıl başlayayım bilemiyorum, kitapla ilgili hem söyleyecek/tartışacak çok şeyim var hem de yok :')
Başlığa da koyduğum kelime 'sınırlılık' gerçekten Werther'i tek kelimede anlatmama yardımcı oluyor; kitabı okurken de bunu sık sık görüyoruz. Sayfa 9'daki bölüm daha doğrusu gün- 22 Mayıs- bence bunu en iyi özetleyen kısım olup benim de en sevdiğim bölüm olmakta.
Kitabın konusunu vs. yazmak istemiyorum bu sefer, sadece gerçekten uygun bir kafadayken/zamandayken okunması gerektiğini düşünüyorum -haddim olmayarak. Sanırım ben bu zamanı doğru tutturdum :')
Bir şeyi daha eklemek istiyorum, kitabı okurken yavaş yavaş Werther'in düşüncelerinin ve duygularının değişimine şahit oluyoruz. Ve bu o kadar güzel aktarılmış ki, neredeyse her bölüm kafamda yer etti ve belli bir resim oluştu. Arada bir Werther'i karşıma alıp konuşmak istedim o ayrı :).
Genç Werther'in AcılarıJohann Wolfgang Von Goethe · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2021120,8bin okunma
168 syf.
9/10 puan verdi
İFA serisinin sonuncu kitabı. Bilim, felsefe, insan ve amaçları; bizi anlatıyor daha ne diyebilirim ki!. Biyoloji ve onun terimleriyle varoluşumuzun bir üst seviyesine ulaşabilme, hayatımızı ve kendimizi anlamlandırma konusunda damakta bırakan bir tad. Biyoloji, bilim ve felsefe meraklılarına tavsiye ederken, anlamlı bir şey okumak isteyenler hiç kaçırmasın. Terimlere takılmadan yazarın da dediği gibi kuşbakışı örüntüsel birşeyler öğrenmek için okuyabilirsiniz. Varlığımızı başkalarına kanıtlarken sık sık atıf yaptığımız "Ben" kavramına ve içeriğine ilişkin güzel malumatlarla dolu da bir kitap...
Yazarın diğer kitaplarını da okuma güdüsü oluşturdu bende. Şimdiden okuyacak kitapseverlere keyifli okumalar diliyorum.
Kitabı ikinci kez bitirdim. İlk okuduğumda pandeminin ortalarıydı ve kitapta verilmek istenen mesajların çoğunun üzerine pek düşünme şansım olmamıştı. Kitaba da zaten "Şu an bunu okumaya hazır değilmişim" şeklinde not düşmüşüm. Şimdi ise o zamanlardaki notlarıma bakıp "Ne kadar da fazla yol katetmişim" diyorum. Elbette bunda AçıkBeyin videolarının da ciddi bir etkisi var; burada anlatılan fikirler videolarda uzun uzadıya tartışılmış. Güzel ve düşündürücü bir kitap. Diğer İFA'larlar beraber okunmasını şiddetle tavsiye ederimç
İsteklerimiz ve arzularımız bizi toplumda aynı paydada buluşturmayabilir. Bu noktada sıradanlaşmış monoton kitleden ayrılma cesaretini gösterme kişinin özgürleşmesinde büyük rol oynar.
·
Puan vermedi
Kitabın isminden ve kapak resminden de çok net anlaşılacağı üzere sınırların ne olduğu ve ne olmadığı, sağlıklı sınırların nasıl oluşturulabileceği, yaşamımızı derinden etkileyen aile, arkadaş, eş, çocuk, iş ilişkilerinde sınırlarımızı çizmek ve bu sınırları korumak başlıklarını ele almış oldukça destekleyici bir kitap. Hayır deme sorunu yaşayanlara, sınırlarına saygı gösterilmemiş bir çocukluk geçirmek zorunda kalmış olanlara tavsiye edebilirim. Amaç odaklı bir kitap olduğu için sınırlar konusunda bilinçlenmek hedefiyle okunduğunda 2-3 günde bitebilir, ancak öylesine dikkatimi çekti bir okuyayım dediğinizde aylarca bitiremeyebilir veya yarım bırakabilirsiniz. Konu sınırlar olunca galiba, kitabın dili de biraz sivri geldi bana. Hatta bazı cümleleri okurken yüksekten ve çok büyük harflerle konuşulduğunu hissettim. Kitap Sherrie’nin “Sınırların Olmadığı Yaşamda Bir Gün” başlığı ile gün içerisinde ne kadar hayır diyemediği, sınırlarını belirleyemediği durum varsa örneklendirerek başlar. Neyse ki iyi haber; aldığı destekle birlikte yaşanan öğrenme ve değişme sürecinin sonucunda “Sınırların Olduğu Bir Gün” örnekleri ile biter. Başında ve sonunda yaşadığı sorunlar birebir aynıdır fakat artık sorunlara verdiği tepkiler tamamen farklıdır. Çünkü Sherrie sınırlarını öğrenmiş bir insan olarak bu süreçten çıkmıştır.