Nihayet Lord Gürzon'un istediği olmuş ve cenup hudutlarımızın tesbiti işi üç kişilik bir Cemiyet-i Akvam heyetine tevdi edilmişti. Türk Hükûmeti adına Cevad Paşa'nın iştirak ettiği bu heyet, uzun çalışmalar, bizzat yerinde müşahedeler, İngizlizlerin Irak Fevkalâde Komiserinin haksız baskılarına isyanla dolu bir çalışma devresinden ve heyetin hazırladığı nihaî raporun son kısmında ''Türk Hükûmeti hukukî haklarından vazgeçmedikçe Musul ve havalisi hiçbir devlete verilemez.'' mütalâsına rağmen, Musul Sancağı petrolü ile birlikte Türk milletinin elinden çıkmış, Türk Devletinin hudutları dışına atılmıştı. Böylece, Musul'da yaşıyan Türkler de Anavatandan uzak kalmışlardı.
Sayfa 102 - Turan Neşriyat Yurdu, İstanbul, 1969Kitabı okudu
Sosyalistlere göre toplumlarar ilerici ve gerici sınıflara ayrılır.Bu sınıflar, Marksist sosyalistlere göre, diyalektik bir çatışma içindedir.
Sonunda ilerici sınıf çatışmayı kazanır ve mutlak hakimiyetini tesis eder. Zaman içinde bu sınıfın kendisi gerici sınıf halinene gelir. Ona karşı yeni bir ilerici sınıf doğar ve çatışma tekrarlanır. Yeni bir durum oluşur. Tarih böylece akar Marksistler bu çatışma ve doğum sürecine diyalektik materyalizm, tarihin böylece akmasına tarihi materyalizm adını verir.
Topraklarını güçlendirmek için çalkantılarla geçmiş dört bin yıl bekleyen Çin, şimdi bir Mavi Su donanması oluşturuyorlar. Yeşil Su donanması deniz sınırlarında devriye gezerken, Mavi Su donanmasıysa okyanusları kolluyor. Ekonomik ilerleme göz önüne alındığında, Çin'in dünya tarihindeki en büyük donanma gücü olan ABD'yle ciddi ciddi rekabet edebilmesi için otuz yıl daha geçmesi gerekiyor. Ama orta ila uzun vadede, üretim, eğitim ve öğretim devam ettikçe, Çin donanması denizlerde rakipleriyle karşılaşmaya devam edecek; bu karşılaşmaların nasıl idare edileceği de -özellikle Sino-Amerikan karşılaşmaları- bu yüzyılın büyük güç politikalarında belirleyici olacak.