Sevginle acımanla, utançtan kurtulurum, Rezaletin alnıma vurduğu damga biter;
Arkamdan iyi, kötü demişler, ne umurum?
Sen kötülüğü ört de iyiliği öv, yeter. Benim tüm dünyam sensin: ancak senin dilinden
Duymaya can atarım övgümü ve yergimi; Senden başka kimsem yok, sırf seni dinlerim ben,
Bir sen değiştirirsin doğru yanlış bilgimi. En derin uçurumun dibine fırlatırım Varlığıma kaygılar veren her yaban sesi; Kim kınasa kim övse yılan gibi sağırım. Bak, dinle, nasıl hiçe sayıyorum herkesi: Can evime kuruldun, hem de ne kadar güçlü;
Bence dünyada senden başka her varlık ölü.
Kötü bilinmektense, iyisi mi, kötü ol, Zaten lekeliyorlar kötü değilsen bile; Keyif senin hakkındır, ama harcarlar bir yol;
Bizim içimiz temiz, onlar bakar kem gözle.
Yoksa, başka sahte ve kahpe gözler nereden
Çıkarır içimdeki coşkulu, çapkın kanı?
Zaaflarıma bakıp-onlar benden beterken-
Niye kötülüyorlar bence iyi olanı? Hayır, ben neysem oyum. Bende bunca günah var
Diyenler ayna tutar kendi günahlarına: Ben ne kadar doğruysam o kadar eğri onlar, Habis düşünceleri yargı olamaz bana,
Meğerki hepten şuna inansınlar: her yerde
Herkes kötüdür, hem de iktidar kötülerde
Hiç övünme, Zaman, sen değiştirmedin beni.
Tazelenen gücünle yarattığın ehramlar, Bence ne şaşılacak yapılar, ne de yeni;
Eski ağızlardaki yeni taam, o kadar. Ömrümüz kısacıktır: biz o yüzden hayranız
Önümüze eskidir diye serdiklerine; Tam gönlümüze göre yaratılmış sanırız Dillere destan olmuş gibi görmek yerine. Defterlerinle sana meydan okurum işte: Bugüne de düne de ben asla kalmam hayran,
Kayıtların yalandır, gördüklerimiz sahte:
Büyürler, küçülürler hep senin koşuşmandan.
Ant içiyorum ve bu anttan dönmeyeceğim:
Tırpanına ve sana rağmen sürecek sevgim.