s
Söyleşi
6 üye... Yıllar sonra
... Yitirdiğimiz o çok sevilenler, hep yanımızda gibidir artık. Sanki daha "dün" ayrılmışız gibi. Ölüm söz konusu olduğunda... yıllar, saat, yani zaman durur artık. Bir tek "o gün" kalır, "o mevsim" kalır hatırda. Araya yıllar giremez ki... Bu yılları saymak aklınızın ucundan geçmez ki... Öylesine bizimle birlikte yaşar gider, gün olup, "Ne kadar oldu? 'diye düşünüldüğünde, inanmaz inanmaz bakarız aradan geçen zamana sadece. Hepsi bu... Bende ses yok...
Sayfa 495 - Remzi KitabeviKitabı okudu
"SON SAYFALAR"
Kırılan gönlümün
çırpınışını seyreden
gözlerin,
Acıdı.
Denizin engin ve derin
Suyu kadar berrak,
Dalgaların köpüğü kadar
temiz gözlerin.
ılık ve simsiyah
bakışların acıdı.
Ben onları yalnız senindir,
Senin siyah incilerindir
diye sevdim.
(Doğan Cüceloğlu/Lise sonda Organik kimya dersinde, kimya dersine çalışırken aşkın kimyası ağır basmış ve uzun uzun şiirler çalışmış.)
Sayfa 531 - Remzi KitabeviKitabı okudu
"ÇIT ÇIT CAMA KİM VURUR?"
Çıt çıt cama kim vurur
Ay ne iri damlalar
Demek dışarıda yağmur var
Yağmur hanım bak bana
Sakın gelme buraya
Bahçedeki çiçekler
Seni dört gözle bekler.
(Münevver hala/Doğan Cüceloğlu'nun halası)
Sayfa 533 - Remzi KitabeviKitabı okudu
"İNSAN" IN SABİT KİMYASI
Beni mecnun eden gül yüzlü mahım
Mestane bakışlı çeşmi siyahım
Yosma kıyafetli kameti fidan
Seçilmez gümüşten gül beyaz gerdan
Taramış kekilin, nah yüzün bürür
Gören üftadeler ruhunu verir
Sana insan denmez ey melek sima
Sevdayı çevrinle bir çare "Rıza"
Ali Rıza Cüceloğlu (Doğan Cüceloğlu'nun dedesi)
Sayfa 542 - Remzi KitabeviKitabı okudu
“İnsan ölmekten değil, yaşamaya hiç başlamamaktan korkmalıdır.”
Marcus Aurelius
Sayfa 31
