“İradeyi güçlendirmek onu nihai ve işe yarar bir hedefe yönlendirmek. Bu büyük maharet isteyen şeyi yapmanın yegane yolu da kişinin kendi kendini kurban etmesidir. Ancak o vakit kendi bedeninin zayıflıkları içine sıkışmış binlerce insandan ayrılıp kendi bedeni ve zayıflıkları konusunda ustalaşmış kişilere dönüşebiliriz.”
“İnsanın ruhu, zihni ve tutkuları eğer o büyük engel olmasa bir kartal gibi uçmasını sağlayabilirdi. Bu büyük engel tüm zaaflarıyla kendi vücudumuzdur.”
Uzak çöllerde annesi ile birlikte yaşayan ve kızgın kumların üzerinde özgürce dans eden Samara, Sarayın efendisinin hattatının onu keşfetmesi ile birlikte hayatı değişime uğrar. Hattat, Samara'nın annesine, kızının bedelini ödeyerek Samarayı alır ve Endülüste bulunan El Hamra isimli saraya götürür. Samara diğer 4 kızla birlikte yaşamına El Hamra da devam eder ve büyük zorluklar da beraberinde gelir. Babasından hatıra kalan kitaba sahip çıkmaya çalışması ile birlikte diğer yandan baskı altında kaldığı, aşağılandığı ve zorbalık gördüğü hatta, köle muamelesi gördüğü sarayda zorluklara göğüs germeyi öğrenir. Tabii gördüğü zorluklar karşısında güçlü durmayı öğrenmesi de cabası.
Doğrusunu söylemek gerekirse iki başlarda sıkıcı gelen ancak sonlarına doğru anlam kazanan "Endülüs Sultanı" isimli romanı okumanızı tavsiye ederim. Her ne olursa olsun, birilerine köle olmanın ne kadar da zorluklarla dolu olduğunu ince mesajlarla hatırlatan bir kitap.
O zaman sizi çok tutmayayım, şimdiden iyi okumalar...
Endülüs SultanıMuriel Romana · Eftalya Kitap · 201325 okunma