Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Profil
Mısır tıbbına göre, hastalıkların büyük kısmı fazla yemekten kaynaklanmaktaydı. Diodorus’un Mısırlılardan aktardığı şu cümle bu düşünceyi özetlemekteydi: “Yediklerimizin dörtte biriyle vücudumuzu, kalan dörtte üçüyle de hekimleri besleriz."
“zıtlar zıtlarla iyileştirilir” (contraria contrariis curantur) “benzer benzeri tedavi eder” (similia similibus curantur)
Reklam
Çin tıbbının en önemli tedavi metodu akupunktur’dur. Latince acur (iğne) ve punctura (batırma) kelimelerinden meydana gelen akupunktur’un Çince karşılığı cincou’dur.
Reklam
Ruh hastalarına, hayvanların cinsel organları ya da bezlerinden hazırladıkları ekstreleri enjekte ettiler. Örneğin koyunların tiroid bezinden elde edilmiş ekstre enjeksiyonları, ateşi yükselten, kilo kaybettiren ve eritrositopeni doğuran, ama sık başvurulan bir tedavi biçimiydi.
Mısır toplumunda, dini inançlar gereği, bedenin, yiyeceklerin ve evlerin çok temiz olması gerekiyordu. Başta din adamları olmak üzere herkes temizliğe özen gösterirdi. Vücuttaki bütün kılları üç günde bir tıraş etmek, günde iki defa yıkanmak, zararlı sayılan hayvanları yememek, suları kaynatarak içmek günlük hayatın temel prensipleri arasındaydı.
Hititçe’de, öznesinde daima bir tanrı, cin veya kötü ruh saklı olan iştark kelimesinin karşılığı hasta olmak idi.
Hekim sadece bir meslek mensubu değil, geniş kültürüyle de sanatkâr, filozof tabiatında bir insan olmalıdır.
Reklam
“Yarasını ben sardım, şifasını Tanrı verdi.” (“Je le pansait, Dieu le guairit.”)
Sayfa 170Kitabı okudu
Günümüzde öyle batıl inanç ve pratikler vardır ki, bunlar sayesinde ilkel insanla doğrudan bağlantı kurabiliriz.
Fikri yapıları geliştikçe hastalıkların sebeplerini düşünmeye başlayan insanlar, gözle görülebilen sebeplerden kaynaklanmayan tıbbi problemleri açıklamakta aciz kalmış, bunları yıldızların durumu, güneş ve ay tutulması, şimşek çakması gibi tabiat olaylarına bağlamışlardır.
Ülkemizin ilk tıp kurumu olan İstanbul Tıp Fakültesinin birbirine dolanmış iki yılan figüründen oluşan amblemi, Ord.Prof. Dr. A. Süheyl Ünver tarafından, Selçuklu devlet adamı Atabey Ferruh’un 1235 Yılında Çankırı’da yaptırdığı dârüşşifâda bulunan yılan figüründen esinlenerek çizilmiştir.
133 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.