Türk töresince, bir savaşçı önce atını doyurup sular sonra da kendi sulanırdı.
Sayfa 329Kitabı okudu
Türk töresince sevilen ve sayılan birisi uçmağa vardığı vakit insanlar kan ağladığının belli olması için gözlerinin altına hançer ile kesik atar, atılan kesiklerden akan kan gözyaşlarına karışır ve bedenen mümkün olmayan kan ağlama görüntüsü böylece gösterilirdi.
Sayfa 95Kitabı okudu
Bahadırlığın, cesaretin ve akıllılığın aynı kalıpta birleştiği erler dünyaya nadiren gelirdi.
Sayfa 89Kitabı okudu
Türk eri küçüklüğünden ata binmeye, cirit atmaya, ok atmaya, kılıç sallamaya, güreş tutmaya başlayıp; erişkin çağına gelene dek savaşçılığın tüm hünerlerini belliyor ve her an çarpışmaya hazır bir bahadır haline geliyordu.
Sayfa 88Kitabı okudu
Türkler çadırlarının kapılarını güney yönüne gelecek şekilde kurarlar, bu sayede kutsal saydıkları doğal varlıkların en yücesi olan güneşe saygılarını gösterirler ve onun ışığını en tepedeyken yurtlarına süzerlerdi.
Sayfa 86Kitabı okudu
Cennet parçası, Ergenekon, dört asırı aşkın süredir Türk soyuna yurtluk yapıyordu.
Sayfa 86Kitabı okudu
Sabah gözlerini açtıklarında sanki uçmağda idiler. Büyükçe, geniş bir ova gözlerinin önünde uzayıp gidiyordu. Bolca ağaç, yemiş fidanı, bayırlar, sağından solundan ırmaklar akan dört tarafı ulu dağlarla çevrili bir bozkır ovasıydı burası. Sevindiler. Öylesine sevindiler ki; artık buradan başka bir yere gitmemeye karar verdiler. Burayı yurt edineceklerdi. Bu bolluk dolu ovada onları kimse bulamazdı.
Sayfa 85Kitabı okudu
Ulu yaratıcıya kögler saldılar, dilekler dilediler.
"Bizi" dediler, "açlıkla boğuşturma, susuzlukla kıvrandırma. Yağı eline tutsak etme, vahşi hayvanlara yem etme. Bizi alacaksan yanına biz gibi al. Onurumuzla öldür. Bağışlaman, iyiliğin ve esenliğin, kut verdiğin budunun bu son kişileri üzerinde olsun..."
Sayfa 83Kitabı okudu
Tanrı'nın bileceği iş... Ve yazgının... Nereye savurursa rüzgar, nereye kadar savursa gideceklerdi. Yaşayıp gideceklerdi yaşayabildikleri kadar.
Sayfa 82Kitabı okudu
"Bir kurt evcilleştirilemez. Kurtlar yakalanacağını ve öldürüleceğini anladığı zaman kendisini boğarak öldürür, avcının eline bırakmaz. Ona bu zevki tattırmaz."
Sayfa 80Kitabı okudu