Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Profil
Doğayla iç içe yaşamış Türklerde animistik düşünce gelişmiştir. Türkler doğaya, doğanın unsurlarına ruh atfetmiş ve saygı duymuştur. Ağaç eski Türk kozmogonisi ve inanışında kutsal görülmüş, gerek Uygurların türeyiş efsanelerinde gerek Oğuz Kağan Destanı’nda Oğuz Kağan’ın ikinci eşini ilk kez bir ağaç kovuğunda görmesiyle Türklerde ağaç kültünün izleri görülür. Türk inanış dünyasında ağaç hem Tanrı’yla iletişimin bağı hem de yaşamın sembolü olarak görülmüştür. Türkler, İslamiyet’i seçse de bu hemen olmamış; İslamiyet, Türkler arasında hemen hızlıca yayılmamıştır. Ayrıca Türkler Şamanizm’e, eski inançlarına dair anlayışları yaşatmaya devam etmiş; Anadolu’ya gittikleri coğrafyalara da taşımıştır. Örneğin Türklerin Müslüman olduğu, eski inanışlarla İslamiyet’in tabakalaşma oluşturduğu 16. yüzyılın ilk yarısında yazıya geçirilen Dede Korkut destani hikâyelerinde hem İslami unsurlar hem de dağ ve ağaç kültlerinin örnekleri görülür.
Sayfa 124Kitabı okudu
Reklam
Türk Kültürü
Kültür ulaşılmış çözümler ve kavrayışlarla yetinir, dünyasını yenilemezse gelenekleşme hayatın her sahasına hakim olmaya başlar. Bu dönemde yerleşen gelenekler içinde hayat kolay yaşanır, ama canlılığı sönmeye yüz tutar. Ameller yeniden kavrayış ve yorumlarla değil, geleneksel biçimler içinde gerçekleştirilmeye başlandığından canlılığını yitirmeğe, biçimlere takılmaya başlar.
Okullarda "Türk Kültürü" ismiyle bir ders okutulmalı ve bu dersin içeriğinde Türk Dünyası'nın tanıtımı yapılmalı, sevgisi kazandırılmalı.
"Eğer sizinle ayrıldığınız ev arasında su dökülürse er veya geç dönersiniz."
Sayfa 177Kitabı okudu
Türkler gittikleri her yere ulusal kültürlerini de götürmüşlerdi ve yüksek Türk kültürünün etkisi altında kalan kültürler gelişip yükselmişti.
Reklam
"Türk ırkının kültür yurdu Orta Asya'dır. İlk çağlardan beri yüksek bir ziraat hayatına sahip olan, madenleri kullanan bu topluluk sonraları Orta Asya'dan doğuya, güneye, batıya, Hazar Denizi'nin kuzey ve güneyine yayıldı. Bu yayılma neticesinde Türk dili ve kültürü de yayıldı. Gittiği yerlerde yabancı dillere ve kültürlere tesir ettiği gibi, onlardan tesirler de aldı."
Sayfa 28 - Mustafa Kemal AtatürkKitabı okudu
520 syf.
·
Puan vermedi
·
13 günde okudu
Türklerin ilk çağlardan beri yaşayış tarzını ev hayatını, savaşlarını roman şeklinde anlatan bir kitap. Çok severek okudum. Her bölümü ayrı bir konu içeriyor. O günlere gitmiş gibi hissettiriyor. Çadır hayatı, toylar, ölüm törenleri, savaşlar yansıtılmış. Ergenekon'dan çıkış, demir eritilmesi başlıca konulardan. En sonunda Ötüken'e kavuşuyorlar.
Demirdağın Kurtları
Demirdağın KurtlarıHasan Erimez · Ötüken Neşriyat · 2015214 okunma
Ölüm dirim tutuşmalarında en akla yatan ihtimal geçerlidir.
Sayfa 337Kitabı okudu
Reklam
Türk töresince, bir savaşçı önce atını doyurup sular sonra da kendi sulanırdı.
Sayfa 329Kitabı okudu
Türk töresince sevilen ve sayılan birisi uçmağa vardığı vakit insanlar kan ağladığının belli olması için gözlerinin altına hançer ile kesik atar, atılan kesiklerden akan kan gözyaşlarına karışır ve bedenen mümkün olmayan kan ağlama görüntüsü böylece gösterilirdi.
Bahadırlığın, cesaretin ve akıllılığın aynı kalıpta birleştiği erler dünyaya nadiren gelirdi.
Türk eri küçüklüğünden ata binmeye, cirit atmaya, ok atmaya, kılıç sallamaya, güreş tutmaya başlayıp; erişkin çağına gelene dek savaşçılığın tüm hünerlerini belliyor ve her an çarpışmaya hazır bir bahadır haline geliyordu.
Türkler çadırlarının kapılarını güney yönüne gelecek şekilde kurarlar, bu sayede kutsal saydıkları doğal varlıkların en yücesi olan güneşe saygılarını gösterirler ve onun ışığını en tepedeyken yurtlarına süzerlerdi.
27 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.