Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

t

Türk ve İslâm Tarihi

Karahanlılar ordusu, Selçuklular gibi dört ana unsurdan oluşur:
• Saray Muhafızları • Hassa Ordusu • Hanedân mensupları, valiler ve diğer devlet adamlarının kuvvetleri • Devlete bağlı Türk teşekküllerine mensup kuvvetler
Çin İmparatoru'ndan yardım talebinde bulunan ilk Türk hükümdar, 712'de Fergana'nın Müslümanlar tarafından istilâsı üzerine, Kuça'ya sığınan ve Çin'in hakimiyetini kabul şartıyla eski makamına iadesini isteyen Fergana İhşidi'dir.
Reklam
I. Alaaddin Keykubat (1220-1237)
I. Alaaddin Keykubâd, Türkiye Selçuklu sultanları arasında mümtaz bir mevkiye sahiptir. Onun döneminde Anadolu çok gelişmiş, refah artmış, büyük bir imar faaliyeti gerçekleştirilmiş ve ileri bir medeniyet seviyesine erişilmiştir. Fakat bu dönem aynı Zamanda da Moğol istilâsının Asya ve Doğu Avrupa'yı perişan ettiği bir devredir. Nitekim bu fırtınadan Anadolu da büyük zarar görecektir. Maamafih böyle bir tehlikeyi öngören Alaaddin Keykubâd öncelikle Konya, Kayseri ve Sivas başta olmak üzere birçok şehrin surlarını yeniletmiş, inşa ettirdiği kalelerle Anadolu'nun müdafaasını güçlendirmiştir. Melik Kâmil'in yaptığı tahrip ve kıtaler karşısında, ona kesin cevap vermek üzere Selçuklu ordusu Kayseri yakınındaki Meşhed ovasında toplandıysa da burada verilen bir ziyafette yediği yemekten zehirlenen A. Keykubâd 45 yaşında iken vefat etti (30 Mayıs 1237). I. Alaaddin Keykubâd dönemi, Türkiye Selçuklularının siyasi, askeri ve iktisadi bakımlardan en parlak devresidir. A. Keykubâd, yaptığı seferlerle ticaret yollarının güvenliğini sağlarken, inşa ettirdiği kervansaraylar ve geliştirdiği ticaret siyasetiyle de iktisadi kalkınmayı temin etmiştir. İlim ve kültürün gelişmesi tedbirlerini almış, Moğollar önünden kaçan Türkistanlı ve İranlı âlim, şair ve sanatkârlara kucak açmış, onları korumuştur. Ülkeyi baştan başa çeşitli eserlerle donatmıştır. Bütün bu nedenlerle Abbasi Halifesi ona yazdığı mektup ve menşurlarda “Sultanu'l-Âzam” tarzında hitap etmiştir.
Bu dönemde yapılan camilerden şunları sayabiliriz;
Sultan Mesud'un Konya'da inşa ettirdiği Alaaddin Camii (XII. yüzyıl ortası), I. Alaaddin Keykubâd'ın Niğde'de kendi adına yaptırdığı ve günümüze kadar klâsik Selçuklu cami mimarisini koruyarak bozulmadan gelebilen camii (1223) ile Malatya'daki Ulu Cami (1224), Kayseri'deki Hunad (Huand) Hatun cami, medrese, kümbet ve hamamdan ibaret Külliyesi ise Alaaddin Keykubâd'ın eşi Mahperi Hunad Hatun tarafından yaptırılmıştır (1238). Diğer camiler olarak Kayseri'de medreseyi de içeren 1249 tarihli Hacı Kılıç Camii, Vezir Ferruh ve kardeşi Haznedâr Yusuf tarafından kesme taştan yaptırılan Burmalı Minare Camii (1237-1247), Bünyan Ulu Camii (1256), Selçuklu valisi Turumtay'ın yaptırdığı kabul edilen Amasya'daki Gökmedrese Camii (1266-67) ve Selçuklu camilerinin sonuncusu olarak Kayseri Develi Ulu Camii (1281).
Hz. Ebû Bekir'in köle satın alıp azât etmesinden rahatsız olan kişi: Mekke döneminde Kureyşli müşriklerin ağır işkencelerine mâruz kalan müslüman kölelerle yabancılardan erkek, kadın, zayıf ve güçsüz pek çok kimseyi efendilerine büyük paralar ödeyerek satın alıp âzat etmiştir. Kurtardığı bu sahâbîler arasında Bilâl-i Habeşî, annesi Hamâme, Âmir b. Füheyre, Ubeys, Ümmü Ubeys, Ebû Fükeyhe, Zinnîre, Nehdiye ve Lübeyne sayılabilir. Onun servetini bu şekilde harcamasından rahatsız olan babası Ebû Kuhâfe, güçsüz ve zayıf köleler yerine güçlü kuvvetli kimseleri satın almasını tavsiye ettiği zaman babasına satın aldığı kölelerden faydalanmayı düşünmediğini, bu hareketiyle Allah’ın rızâsını kazanmayı umduğunu söylemiştir. Taberî, onun Allah yolundaki bu fedakârlığı üzerine Leyl sûresinin 5-7. âyetlerinin nâzil olduğunu rivayet eder (Câmiʿu’l-beyân, XXX, 142). islamansiklopedisi.org.tr/ebu-bekir
Geri128
288 öğeden 281 ile 288 arasındakiler gösteriliyor.