Ülkede Hârizmşahlar olarak hüküm süren belli başlı hanedânlar şu şekilde sıralanabilir:
1- Afrig Oğulları (305-995)
2- Me'mun Oğulları (995-1017)
3- Altuntaş Oğulları (1017-1041)
4- Anuştigin Oğulları (1097-1231)
"Şehadet söz konusu olduğunda Türk milletinin eline kim su dökebilirdi ki? Ölüme gülerek gidiyordu şanlı süvariler. "Ölürsem şehidim, kalırsam gazi...""
Hârizmşahlar hanedânının bilinen atası Anuştigin'in, Garcalı bir Türk olduğu, tarih kaynaklarının verdiği bilgilerle kesin olarak belirlenmişse de, mensup olduğu kol konusunda yeterli açıklık bulunmamaktadır. Bu sebeple de araştırmacılar; Oğuzların Beğdili boyuna mensup olduğu, Çiğil, Yağma, Karluk, hatta Halaçlardan olabileceği gibi farklı ihtimalleri ileri sürmüşlerdir. Biz bu tartışmaları bir kenara bırakarak Anuştigin'in Büyuk Selçuklu emirlerinden Bilge Tigin tarafından Garcistan'da satın alınarak, Saray hizmetlerinde istihdam edildiğini ifade edelim.
Hârizm'e İslâm akınları Emeviler döneminde I. Yezid'in hilâfetinde (680-683) başladı. Bu sırada Selm b. Ziyâd'ın 400.000 dirhem alarak bir antlaşma yapması söz konusudur. Nihayet Kuteybe b. Müslim'in Horasan valiliği sırasında 712'de bölge İslâm Devleti'ne bağlanmıştır. Abbasi halifesi Me'mun (813-833) döneminde, muhtemelen Torkasbâta'nın oğlu Hârizmşah İslâm'ı kabul ederek Abdullah adını almıştır. Sâmâniler döneminde Hârizm, bir vilâyet olarak onlara bağlanmıştır.
Büyük Selçuklu İmparatorluğu döneminde ekonomik hayat denildiğinde toprak ve buna bağlı olarak zirai üretim, kısmen sanayi ve madencilikle, ticaretin hatırlanması gerekir.