Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Türkçülüğün Esasları

Profil
Osmanlıcılıktan da, İslâm ittihatçılığından da memleket için tehlikeler doğacağını gören genç ruhlar kurtarıcı bir mefküre arıyorlardı. Turan manzumesi bu mefkurenin ilk kıvılcımı idî. Ondan sonra, mütemadiyen bu manzumedeki esasları şerh ve tefsir etmekle uğraştım.
Türkçülüğün Esasları
Osmanlı enmuzecinin(tip) her şeyi çirkindir? Çünkü, Osman­lı enmuzeci Türk'ün harsına ve hayatına muzır olan enperyalizm sahasına atıldı, kozmopolit oldu, sınıf men­faatini millî menfaatin fevkinde gördü. Filhakika, Osmanlı İmparatorluğu genişledikçe, yüzlerce milletleri si­yasî dairesine aldıkça, idare edenlerle idare olunanlar ay­rı iki sınıf haline giriyorlardı. İdare eden bütün kozmo­politler Osmanlı sınıfını, idare olunan Türkler de Türk sınıfını teşkil ediyorlardı. Bu iki sınıf, birbirini sevmez­di. Osmanlı sınıfı, kendini milleti hâkime suretinde gö­rür, idare ettiği Türklere milleti mahkûre(hakir görülen) nazariyle ba­kardı. Osmanlı daima, Türke; eşek Türk derdi, Türk köy­lerine resmî bir şahıs geldiği zaman, Osmanlı geliyor di­ye herkes koşardı. Türkler arasında Kızılbaşlığın zuhu­ru bile bu ayrılıkla izah olunabilir.
Reklam
Türk bir milletin adıdır. Millet, kendisine mahsus bir harsa malik olan bir zümre demektir. O halde, Türk’ün yalnız bir lisanı, bir tek harsı olabilir.
"Mesleki ahlak"
Eski Türkler mesleğe "yol" derlerdi ve yolda büyüğü soyda büyükten ileri sayarlardı. Bektaşilerin "Belden gelen seyyit değil, elden gelen seyyittir" demeleri de "yol"un "soy"dan akdem olduğunu gösterir.
Sayfa 271 - Yapı Kredi Yayınları
Şimdi de kaybettik...
Büyük milletlerden her biri medeniyetinin hususi bir sahasında birinciliği ihraz etmiştir. Eski Yunaniler bediiyatta, Romalılar hukukta, Beni İsrail ile Araplar dinde, Fransızlar edebiyatta, Anglo-Saksonlar iktisatta, Almanlar musiki ile ma-ba'de't- tabiada, Türkler de ahlakta birinciliği kazanmışlardır.
Sayfa 266 - Yapı Kredi Yayınları
Bir kadının gayet güzel olan gözlerini yahut burnunu başka bir kadının simasına naklediniz. Bunları orada çirkin görürsünüz. Bunun gibi, her lisanın kelimeleri de kendi cümleleri içinde ne kadar güzelse, başka lisanların cümleleri içinde de o kadar çirkindir.
Sayfa 249 - Yapı Kredi Yayınları
Reklam
Çünkü bir zümre, fertlerinin müşterek vicdanında şuurlu bir surette idrak olunmadıkça içtimai bir zümre mahiyetine haiz olamaz. Bunun gibi aslen Türkçeye mensup bulunan bir kelime, Türk halkının lisani vicdanında artık yaşamıyorsa, Türkçe bir kelime olmak meziyetini de içtimai bir hadise olmak kıymetini de kaybetmiş demektir.
Sayfa 213 - Yapı Kredi Yayınları
Vatani ahlakın yüksek olması milli tesanüdün temelidir. Çünkü vatan, üstünde oturduğumuz toprak demek değildir. Vatan, "milli hars" dediğimiz şeydir ki üstünde oturduğumuz toprak, onun ancak zarfından ibarettir ve ona zarf olduğu içindir ki mukaddestir. O halde vatani ahlak milli mefkürelerden, milli vazifelerden mürekkep olan bir ahlak demektir.
Sayfa 222 - Yapı Kredi Yayınları
İngiliz milletinin medeni ahlakında gördüğümüz bu düşüklüğe karşı, itiraf edeyim ki vatani ahlakını pek yüksek bulduk. Türkiye'de yüzlerce, hatta binlerce vatan haininin zuhur etmesine mukabil, İngiltere'de tek bir vatan haini zuhur etmedi. O halde, bizde medeni ahlakın daha yüksek olması neye yaradı? Keşke bizde de bunların yerine yalnız vatani ahlak yüksek olsaydı!
Sayfa 222 - Yapı Kredi Yayınları
Milli vicdan nerede teşekkül etmişse, artık orası müstemleke olmak tehlikesinden ebediyen kurtulmuştur.
Sayfa 220 - Yapı Kredi Yayınları
40 öğeden 21 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.