Tanımadığım bir tene tutkunum bu tutkunluğum tutsaklığa dönüşüyor sessiz kalmak için direniyorum ama şu kopardığım dilim bile konuşmak için direniyor ise ellerim seyretmek ile avutmaz kendisini
Babamın bahçesinde iki kafes var: Birinde, babamın kölelerinin Ninova Çölü’nden getirmiş oldukları bir aslan, öbüründe de artık ötmeyen bir serçe.
Her gün, tan ağarırken, serçe aslana seslenir: “Günaydın sana, tutsak kardeş.”