Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Profil
Ülkücü kesime dair
Ülkücü şovenist kesim ise içlerinde imanlılar azımsanmayacak kadar olmasına rağmen, Komünizme karşı "Nato/ Kontragerilla-Kemalizm" devşirmesi bir yapılanma olmuştur. Bu niteliklerinden dolayı mukaddesatçı gençliğe yönelik eylem yapmaktan da çekinmemişler, Metin Yüksel ve Erdoğan Tuna gibi Akıncı gençleri şehit etmişlerdir. Bu kesimin de Kemalizm ile olan flörtü 12 Eylül askerî darbesinde bitmiş ve "Bir soldan, bir sağdan olsun!" hesabı, birçok ülkücü genç darağacına gönderilmiştir. Öyle ki yaşı büyültülüp asılan bile olmuştur. Necip Fazıl'ın bu kesime yaptığı aşı ise daha sonra semeresini vermiş, Muhsin Yazıcıoğlu başkanlığında "Hilâlci" denilen grup MHP'den ayrılarak BBP'yi kurmuştur.
Sayfa 22 - Kökler YayınlarıKitabı okudu
Dursun büyük bir teslimiyet içinde Yunus aleyhisselamın duasını okumaya başladı. Devamlı okurdu bu duayı, "La ilahe illa ente sübhaneke inni küntü minezzalimin" O kadar büyük bir tevekkül içine girmişti ki, karşısında koşarak gelen hinç içindeki gençleri görmüyordu bile
Sayfa 51
Reklam
Osmanlı hangi gerekçelerle durdurulduysa, Türkiye aynı gerekçelerle hedef tahtasına yatırılıyor, kuşatılıyor, etrafı ateş çemberiyle çevriliyor, kardeş kardeşe vurduruluyordu.
Sayfa 49
İnsanlar, her işinde âdil davranabilmek için bir ölçüye muhtaçtır. Bu ölçü, akıl ile bulunamaz. Allahü teâlâ kullarına acıyarak, memleketleri korumak için, bir ölçü âleti gönderdi. Bu ilâhî ölçü ile adaleti ölçmek, dağıtmak kolay oldu. Bu ölçü Peygamberlerin getirdikleri dinlerdir. Güzel dinimiz İslâmiyet, insanlar arasındaki adaleti sağlamak için lâzım olan kuralları açıkça bildirmekteydi. Selçuklu ve Osmanlı bu ilahi adalete harfiyen sarılmışlar ve dünyanın hâkimi olmuşlardı.
Sayfa 34
Selçuklu ve Osmanlı düzeni büyük Türk şairi Yahya Kemal'in "Kökü mazide olan âtîyim" ifadesini hakkıyla temsil eden bir müessesedir. Çünkü sosyal bir kurum olarak bu müesseseler, geçmişte olduğu gibi bugün de ilkeleri ile hayatımıza yön vermektedir. Hiç kuşkusuz; binlerce yıllık emsalsiz kültürel mirası ile çağdaş kimliğini ve değerlerini uzlaştırmayı başaran milletimiz, gücünü tarihimizin derinliklerinden alan milli kurumları ile gurur duymaktadır
Sayfa 31
Türk siyasî tarihinin en önemli menzillerinden birini teşkil eden Ahilik; kültür mirasımız, ekonomik ve sosyal yapımız ile eğitim tarihimiz açısından da üzerinde hassasiyetle durulması gereken kurumlarımızın başında gelmektedir.
Sayfa 31
Reklam
Anadolu'da Selçuklu Devleti'ne mayasını katan, Osmanlı Cihan Devleti'nin temeline ilk harcı koyan ve bugün Türkiye Cumhuriyeti'nin toplumsal yapısının özüne kaynaklık eden milli değerlerimiz; 1000 yıl ötesinden günümüze açılan "akıl", "bilim", "ahlak" ve "çalışma" kapısını teşkil etmektedir
Sayfa 30
Arkadaşlar bizim gayemiz insanlara hizmet etmektir diyor ve şöyle devam ediyordu bir seminerinde; İnsanlara hizmet ederek mal, para kazanıp yemek-içmek ve kullanmak da helâldir. Allahü teâlâ'nın Peygamberleri bile böyle çalışmışlardır. Yusuf aleyhisselâm, bir peygamber olduğu halde, insanların sıkıntıda olduğunu görüp, hükümet reisi Müslüman olmadığı halde, ona giderek vazife istedi. Böylece insanlara hizmet etti. O halde, Allahü teâlâ'nın kullar-na hizmet edeceğini bilen ve bunu kendinden başka yapacak bir kimsenin bulunmadığını gören her Müslüman, bu vazifeye bir zalimin geçmesini önlemek ve Müslümanlara hizmet etmek için, Müslüman olmayan birisinden bile görev istemelidir. Boş bulunan imamlığı, müftülüğü, öğretmenliği, polisliği ve diğer görevleri dilekçe ile talep etmelidir. Bir iyilik yapamasa da, hiç olmazsa Müslümanların zararına çalışmayı önlemek de ibadet olur. Dinine, canına, malına zarar veren şartlar bulunmadıkça, görevinden istifa edip ayrılmamalıdır.
Sayfa 29
Sevgili Peygamberimiz, (Yarın yaparım diyen, helâk oldu, ziyan etti.) buyurdu. Gençlik zamanında insanı üç din düşmanı olan, nefis, şeytan ve kötü insanlar aldatmaya uğraşmaktadır. Bunlar karşısında, az bir ibadet pek kıymetli olur. İhtiyarlıkta yapılan, bundan kat kat fazla ibadetlerin bu kadar kıymeti olmaz.
Sayfa 23
Hatta, bir İslam ordusu, her cihetten adalete bağlığı nispetinde galip geldiği hâlde, aynı orduda adaletten uzaklaşıldıkça, başarının azaldığı görülmüştür. İslâm devletlerinin, kurulması, yükselmesi, durması ve çökmeleri de hep, adalete bağlılıkları nispetinde olmuştur.
Sayfa 15
Reklam
Tarih yine gösteriyor ki, İslamiyet, her zaman daha üstün, daha yeni ve daha fennî harp vasıtalarının ve medenî cihazların yapılmasına ve daha akıllı, daha kahraman milletlerin yetişmesine sebep olmuş; dinsizler, ilimde, fende, silahta ve şecaatte daima geri kalmışlardır.
Sayfa 15
Vatanına saldıran düşmana karşı, kükremiş aslanlar gibi dönüşerek, istiklâl savaşını kazanan şehitlerin ve gazilerin temiz çocukları, bugün de, aynı aşk ve imanla, babalarının, dedelerinin yolunda yürüyerek istiklâlleri gibi, imanlarını da, her çeşit tecavüzden korumağa çalışıyor. Hakka, hakikate, doğruya koşuyor. Kuran-ı Kerim'e sarılıyordu.
Sayfa 14
Onlar; Dünyada ve ahrette mutluluğa kavuşmak, rahat ve neşeli yaşamak için Müslüman olmak lâzım geldiğini bilen, İmanı olan ve ahkâm-ı İslamiye ye uyan, yani haramlardan sakınıp ve ibadetlerini yapan, gerçek Müslüman'lardı.
Sayfa 14
Onlar Türklüğün ticaretini yapan salt ırkçı Türkçülerden de değildiler. Onlar Türklüğü sadece kafatasına göre değil, Türk inanç ve Kültürüne göre değerlendiriyordu.
Sayfa 14
Bu nizamı âlem şehitlerinin ruhaniyeti 15 Temmuz'da galeyana gelen Türk Milletine de rehberlik etmiştir. Türk Tarihinde böyle kahramanlar her devirde mevcut olmuş millete öncülük etmiştir
Sayfa 12
61 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.