Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
"Geometri dünyanın varoluşundan önce vardı.Tanrı'nın Zihni'yle eş yaşamlıdır...Geometri Tanrı'ya var etme modeli sağladı.Geometri Tanrı'nın ta kendisidir."( Kepler)
Sayfa 72
Yerküremizin gençliğinde felaketlerinden ve haşarılığından bu yana 4.6 milyar yıl geçmişti.Biz insanlar, şimdi yeni ve belki de sonucu etkileyebilecek bir davranış gösteriyoruz.Aklımız ve teknolojimiz bizlere iklimimizi etkileme gücü kazandırdı.Acaba bu gücü hangi yönde kullanacağız?Tüm insanlık ailesini etkileyebilecek sorunlarda bilgisizliğe ve "nemelazımcılığa"boyun mu eğeceğiz?Kısa vadeli çıkarları yerküremizin varlığından yeğ mi tutuyoruz?Yoksa daha uzun zaman ölçülerini göz önünde tutarak ona göre çalışıp çocuklarımızı,torunlarımızı düşünmek suretiyle gezegenimizin varlığını koruyucu karmaşık yöntemlere akıl erdirmeye mi çalışacağız?Yerküremiz minnacık ve,"Dikkat! Kırılacak eşya! "türünden bir şeydir.Özen gösterilmek ister.
Sayfa 125
Reklam
Dünyanın Güneş çevresinde döndüğü(helyosantrik)görüşünü ortaya atma konusunda Galileo'nun ve (Kepler'in) gösterdikleri cesarete öteki düşünürlerin davranışlarında rastlamıyoruz.Avrupa'nın düşünce bağnazlığının ortalığı kasıp kavurmadığı ülkelerde bile bunu göremiyoruz.Örneğin,1634 yılında Hollanda'da yaşayan Descartes'ın bir mektubunda şu görüşlere yer verdiğine tanık oluyoruz:Galileo'nun yerküremizin Güneş çevresinde döndüğü yolundaki görüşünün kilise tarafından suçlandığını biliyorsunuz.Kitabımda ele aldığım konular-bunlar arasında yerkürenin devinimide vardır-birbirine öylesine bağlıdır ki,bunlardan birinin yanlışlığı ötekileride silip süpürür.Her ne kadar bu görüşlerimin kesin ve doğru kanıtlı temeller üzerine oturtulduğunu biliyorsanız da,kiliseye karşı gelmek istemem..."iyi yaşamak için göze batmadan yaşamak gerek"sloganıma uygun olarak yaşamımı sürdürmek niyetindeyim.
Sayfa 165
Hipokrat şöyle diyor:"İnsanlar sara hastalığının nedenini tanrılara bağlıyor,çünkü ne olduğunu anlamıyorlar.Fakat anlamadıkları her şeyin nedenini Tanrı'ya bağlarlarsa tanrısal işlerin sonu gelmez."(eski tıp üzerine -on ancient medicine)
Sayfa 200
Var olmak, hayatta kalabilmek için bilim vazgeçilmeyecek kadar temel bir gereksinimdir.
Dünyamızda uzaklık ölçüsü olarak kullandığımız metre ya da kilometre gibi ölçüler, Kozmos'un boyutları için geçerli değildir. Kozmos öylesine büyüktür ki, kilometreler anlamsız kalır. Kozmos'ta ölçü olarak ışık hızını kullanırız. Işık saniyede, 300.000 kilometre hızla ilerler. başka bir deyişle, yerküremizin çevresini saniyede yedi kez dolanmış olur.
Reklam
Üzerinde insan yaşadığından emin bulunduğumuz tek gezegen, kayalar ve madenlerden oluşmuş minnacık bir küredir; Dünya'mız. Güneş ışığının yansımasıyla hafiften parlayan bu yerküre uzayda kayıp bir cisim gibidir.
Samanyolu'nda karmaşık ama uyumlu biçimde dolaşan her türden 400 milyar yıldız yer alır. Gezegenimizdeki insanların bu yıldızlar arasında yakından bilebildikleri yalnızca bir tanedir.
Uzaya çıkıp evreni inceledik ve karanlık bir galaksinin ücra köşesindeki bir yıldızın çevresinde dolanan toz zerreciği üzerinde yaşadığımızı gördük. Uzayın enginliğinde bir zerreciksek, çağların enginliğinde de ancak bir anlık zaman içinde yaşıyoruz demektir.
Güneş ve Ay gibi, yıldızlar da hep doğudan doğar ve batıdan batar. Bütün bir gece bir boydan bir boya göğü kat ederler.
Reklam
Hastalıklı, anne babanın ilgisinden yoksun, kavgacı, insan arasına giremez, öldüğü güne dek hiçbir kadınla ilişki kurmamış Isaac Newton belki de dünyanın gördüğü en büyük bilim dehasıydı.
Yerküremizin tüm ısısında bir yada iki derecelik ısı artışı bile bir felakete neden olabilir. Büyük kentlerimiz zararlı moleküllerle çevre kirliliğine uğramış durumda.
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.