Syl avcunda diz çökerek sindi; sisli eteği bacaklarının etrafındaydı, yağmur damlaları içinden geçerken şeklini dalgalandırıyordu. “Yani beğenmedin mi? O kadar uzaklara uçtum ki... Neredeyse kendimi unutuyordum. Ama geri geldim. Geri geldim, Kaladin.”
Sayfa 185Kitabı okudu
"Eh, ben kendim saygının gübre gibi olduğunu düşünüyorum. Gerekli olduğu yerde kullanırsan büyüme artar. Ama ortalığa çok yayarsan etraf kokmaya başlar"
Sayfa 140Kitabı okudu
Reklam
“Beklentiler kaliteli tabaklar gibidir. Ne kadar sıkı kavrarsan o kadar kırılmaya meyillidirler.”
Papalık, Batı âleminin içine düştüğü bunalımdan yararlanarak; siyasi kargaşalıkları lehine kullanarak, derebeylerin zulümleri karşısında bir mânevi sığınak rolü oynayarak, zamanla bir otorite haline gelmiştir. Bu imkân ve fırsatları hızla değerlendiren Papalık, zamanla yerine geçtiği Roma'nın gururunu ve merasimlerini kendine mal ederek, en güçlü kralları bile başeğmeğe mecbur bırakan bir nüfuz kazandı.
Sayfa 48
Tıpta teknoloji insanı devreden çıkartıyor; doktor ve hasta arasında uçurum öylesine derin bir çatlağa dönüştü ki, insan unsurunun sesi tarayıcıların vızıltısı, ekranların bipleri ve santrifüjlerin homurtusu arasında sönük bir fısıltıdan ibaret kaldı. Sağlık hizmetlerinden yararlananlara, kendilerinin artık tanrı rolü oynayan doktorların emirlerine körlemesine uyan edilgen hastalar olmadıkları söyleniyor; tersine onlar, beklentileri, salahiyetleri ve bir Haklar Bildirgesi olan tüketicilerdir. Bu tanımlanan ise sadece kapitalist bir toplumda hastalığı da düzenlenmesi gereken bir mal olarak algılayan ideologların kafasında oluşabilecek bir durumdur.
Sayfa 24 - Paloma YayınlarıKitabı okudu
Dünya yardım isteyen insanlarla dolu Jon. Bazı insanlar kendine yardım edecek cesareti bulmalı.
Sayfa 341 - Lord MormontKitabı okudu
Reklam
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.