Günün birinde herkes yaşattığını yaşayacak...
Kimbilir, şimdi âh ettikleriniz, zamanında âh ettirdiklerinizin âhlarıdır da haberiniz yoktur.
Evvela kendinizi yoklayın...
Hükümetin hareket özgürlüğüne önem verilmiş; bu nedenle hükümet ve ona bağlı kurumları eleştirmeye ağır cezalar öngörülmüştür.
Adı bir yurttaş hakkında yazılan bir yazıyla, bir devlet memuru hakkında yazılan aynı biçim yazının cezaları farklıdır.
Oysa bir demokraside yasa karşısında bütün yurttaşlar eşittir. Memuriyet mebusluk bir yurttaşın manevî kişiliğini yükseltemez. Bu memlekette herkesin hukuku kanunla korunmak gerekir.
Korkuyorum...
Bilmediğim ne varsa hepsinden korkuyorum. Bundan hep çırpınışlarım, ürkek tavırlarım, isteksizliklerim, tedirginliklerim, git gellerim... Ne olacağını bilmediğim, kestiremediğim bir yolun başında tek başımayım...
Budur hissettiğim
Cemal Süreyya'nın,
"Bir mısra daha söylesek sanki her şey düzelecek" sözüne mukabil gibiydi Cahit Zarifoğlu'nun
"Bitti o şiir.. Başka mısra gerekmez" sözü...🌿
Kısacası ben buradan şu sonuca varıyorum: Büyükler bir yana, toplum içinde birazcık sivrilen, yani topluma söyleyecek birazcık yeni bir şeyleri bulunanlar, doğaları gereği, tabii kimi az, kimi çok, birer suçlu olmak zorundadırlar.