Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Kübra

Çok sayıda insanla tanıştım, ama henüz bir arkadaş edinmiş değilim. Insanlara cazip gelebilecek özelliklerden bende eksik olan nedir bilmiyorum; benden hoşlanan birçok insan var, benimle ilgileniyorlar, ama yollarımız sadece kısa bir süre için kesişiyor ve ben buna üzülüyorum. Buradaki insanların nasıl olduğunu soracak olursan, şunu söyleyebilirim: Her yerdeki gibi! Insan aslında karmaşık bir varlık değil. Çoğunluğu zamanın büyük bir bölümünü yaşamak için kullanıyor, geriye kalanı ise, özgür oldukları küçük zaman diliminden öyle korkuyor ki, ondan kurtulmanın her türlü yolunu deniyor. İşte insanın değişmez yazgısı!
Reklam
Artık ne yönlendirilmek, ne teşvik edilmek, ne de coşturulmak istiyorum, bu yürek zaten yeterince fırtınalı; benim ninniye ihtiyacım var...
Bir zamanlar ne kadar güzel ve eğlenceli olduğumu birileri hatırlayacak olsaydı, çocuklarım olsaydı, benim yeteneklerim her neyse artık, onları kalıtım yoluyla devralabilselerdi, üstelik de dünya görüşümü yaşatsalardı ne olurdu acaba?

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Onu sevdiğimi hala söyleyemiyorum. Ama şimdi bunun aşkın ne demek olduğunu bilmememden ileri geldiğini anlamaya başladım. Ben aşk ve evlilik konusunda parlak fikirleri olan Emma'yım ve aşk farklı kıyafetlerle, farklı biçimlerle, farklı yüzlerle çıkıyor insanın karşısına ve belki de insanın kabullenmesi, adını koyma cesareti uzun zaman alıyor.
Sayfa 262Kitabı okudu
Onu tanımak, beğenisini kazanmak, dostu olmak, peşindeki bir casus gibi değil de açıkça seyredebilmek için her şeyi yapacağımı hissediyordum.
Reklam
Ah, mutluluk ışığı sever, biz de dünyayı şen sanırız; ama sefalet kendini vakurca saklar, biz de sefalet yok sanırız.
Umutsuz kalan kişiler arasındaki beraberlik bağları kopar ve bu kişiler kendi kişisel çıkarları peşine düşerler. Umudun olmadığı koşullarda yaşanan ortak ızdırap, kişilerde beraberlik ve karşılıklı cömertlik yaratmaz.
Çoğu kitle hareketinin "dünya nimetlerinden yüz çevrilmesi" idealini salık vermesinin başlıca amacı, şimdiki zamanın hor görülmesini teşvik etmektir.
Çok çalışmayı, yapacak daha iyi bir işi olmayan insanların sığınağı olarak görürüm.
Sivil hayata dönen askerler, savaştan önceki hayatlarının temposunu tekrar elde etmede zorlanırlar. Barış ve yuva ortamına uymak yavaş ve sıkıntılı olur; bu durumda ülke, geçici uyumsuzlarla dolup taşar.
Reklam
...her yerde, yaptığım, okuduğum, düşündüğüm her şeyde bugünkü dünyanın tezatlıklarını görürüm.
Gezginde tüm hazların en hası, en incesi vardır, zira sevinci tadarken geçici olduğunu da bilir.
Batılı sömürge güçleri, yerlilere bireysel özgürlük ve bağımsızlık nimetlerini sunar. Onlara kendi kendilerine yetmeyi öğretmeye çalışırlar. Ama bunlar aslında bireysel yalıtıma varır. Henüz kemale ermemiş ve donanımı zayıf bir bireyin kolektif bütünden koparılması ve Khomiakov'un sözleriyle "kendi acziyetinin özgürlüğü"ne bırakılmasıdır bu.
Yerleşik her kitle hareketinin, kitlelerin sabırsızlığını yatıştırıp onları yazgılarına razı edecek uzak umudu, kendine has bir uyuşturucusu bulunur.
Münzevi ve mücadeleci yapılarıyla dağların yakın akrabalarıydı onlar, zira her biri, en azından dağların daha yukarılarında yetişenler, hayatta kalmak ve büyümek için rüzgar, iklim ve kayalara karşı sessiz, çetin bir mücadele veriyordu. Her biri dayanmak, toprağa sıkıcı tutunmak zorundaydı, bu yüzden de her birinin kendine has duruşu, özel yaraları vardı. Öyle çamlar gördüm ki, fırtına sadece bir taraflarındaki dalların büyümesine izin vermişti, bazıları da tepelerindeki kayalara kızıl gövdeleriyle yılan gibi sarılmış ağaç ile kaya birbirine yaslanarak ayakta kalmıştı. Bana savaşçı adamlar gibi bakıyor, yüreğimde korku ve saygı uyandırıyorlardı.
215 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.