Kübra

Her şey ve herkes geçse biz muhkem, sabit, emin yerimizde kalsak. Bütün hayat akarken biz camdan baksak, boğulanı, ezileni, itileni... izlesek.
Reklam
Hayat gözümde hiçbir şeydi. Birisi bana şimdi "Hayatım" dese, bıçağı karnına saplarım. Hayatımmış, bütün o iltihap, bütün o kekremiş akış, bütün o barlanmış su, bütün o göze çekilmiş ekşi, küflü perde, hayatım ha?
Hayatın bir sıraya giriş oluşu ilk kez dikkatimi çekmişti ve bu sıra kimseleri pek de rahatsız etmiyordu. Herkes ne ise o olmak bir cendere ve utanç değil, bir başa geleceğin bilindiği sehpa değil, yemek sırası gibi bir şeydi; yemek de dünyada herkesin önüne konulan bir tabldottu hepi topu. Bütün bu sıra, o tabldotu eline alıp bir gözünde iş, bir gözünde çoluk çocuk, bir gözünde maişet olan bu renksiz tepsiyi önüne çekip oturmaktı. Ve herkesin önündeki aynı şeyle, herkesin aynı şekilde doyduğu hayatla işte bu koca ve kokulu yemekhanede uğultu içinde durmaktı.
Sayfa 157Kitabı okudu

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Tercih edilmemek ve sorulmamak beni sanki suskunlaştırmış ve bana gerçekten bir kavanoz hali vermişti. Bunu teyit edebileceğim kimse de yoktu. Ben hakkında konuşulmayan ve bahsi geçmeyen bir şeydim. Bu hali içime sindirdim ama kendimi de yok gibi duymaya, dünyadan silinmiş gibi duymaya başladım.
Sayfa 121Kitabı okudu
Ben babamla aramızda açılan boşluğa düşmemek için durduğum kenarın çevresinde yürümeyi tercih ettim. Hatta diyebilirim ki başka da yürüyebileceğim bir yol yoktu.
Reklam
Reklam
215 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.