“…Ne zaman düşecekse karanlık üzerimize, düşsün bir bulutun gölgesi gibi, serinlikle birlikte bir çadır kuralım, ateşe hakiki bir çay koyalım, kenti unutanlardan olalım.”
Sıla ve hayali gurbet senin içinde buluşur,
Yavrucağı, kuzey batıyla ve doğu derin güneyle,
Aşağı diyarlar Doğu diyarıyla. Sarı çölleri anlatır
Yüzünün narin çıkıntılı alt tarafı
Ve küçük Arap burnun. Gözlerin bana dostça
gülümsüyor mu?
Venedikli milliyetçi demagog Michael Dibdin, ‘Gerçek düşmanlar olmadan gerçek dostlar olmaz,’ der ve ilave eder, ‘ne olmadığımızdan nefret etmediğimiz sürece, ne olduğumuzu sevemeyiz.’
Tarih boyunca insanlar arasında güveni bir değer olarak görmeyen hiçbir toplum sağlıklı bir toplum olarak barış ve huzur içinde yaşamını sürdürememiştir.
Bir ulusta demokrasi devrimle inşa edilemez. Demokrasi ancak her bir bireyin çabasıyla, gelişimiyle, evrimiyle inşa edilir. Binlerce aydının yıllarca sürecek gayreti ve bilinçli çabasıyla demokrasi gelişir ve kök salar.
İlgi alanımız ile etki alanımız arasındaki farkı bilmezsek, ilgilendiğimiz her şeye emek ve zaman verir ve esas sorunu çözmeye odaklanamayız ve her şeyle ilgilenen ama hayatında anlamlı hiçbir şey üretemeyen, netice alamayan kişilere dönüşürüz.