Felsefede, dinde, ahlakta ya da politikada iki kere iki beş edebilirdi, ama iş bir top ya da uçağın yapımına geldi mi, iki kere iki dört etmek zorundaydı.
O, kişisel ayaklanmasında kaybolmuş bir eylemciye benziyordu. Üzerinde “Ben iyi bir insanım!” yazan bir pankart taşıyor, ancak sloganını kimse okumuyordu.