Canım kızım Öykü Ada Göğtepe’ye mektup
Ada Göğtepe
Ada Göğtepe
Bugün antremanda bu hafta oynayacaklara forma dağıtılacak, mutlu yada mutsuz ayrılacaksın, birazdan çıkınca beraber duyguyu yaşayacağız. Ama ben iki durumda da mutlu olacağım çünkü; seni göreceğim.Sen benim bu dünyadaki en kıymetli mutluluk kaynağımsın.Birçok şeyi zaten başardın sadece yenilerini ekleyeceksin,ekleyemediğinde ise önemli olan nelerin eksik olduğunu öğrenip bunlardan ders çıkarıp daha iyi olmaya çalışacaksın.Bu küçük yaşta sırtına aldığın yüklerin ve sorumlulukların farkındayım, o yükleri elimden geldiğince almaya destek olmaya çalışıyorum ama gerektiğinde o ince ipin üzerinde kendin yürüyebileceginide biliyorum.Sana her baktığımda sanki zamanda yolculuk yapıyorum kendi çocukluğum gençliğim anılarım canlanıyor,rüyalara dalıyorum sesinle uyanıyorum. Sen çok özel bir çocuksun doğduğun andan beri, karakterini tanımlayacak olsam;evcileştirilememiş başına buyruk asi istediğini yapan dizginlenemeyen atlara benzetiyorum.Şuan burda kimseye söylemediğim birşeyi itiraf etmek istiyorum bir insan 10 yaşındaki bir çocuğa hayran olabilir mi ? Olunabildiğini seninle yaşayınca öğrendim. Son olarak hayatında umarım hakettiğin yerlere gelebilirsin ben tüm kalbimle inanıyorum , bu uzun ve yorucu yolda hep yanında olduğumu sıcaklığımı hissetmen dilekleriyle Baban VOLKAN GÖĞTEPE
600
600.gün... Zamanı tutamıyorum sevgili durduramıyorum. Son günümüzde bana "dursun mu zaman?" demiştin. Dursun artık sevgili, dursun artık, hayır zaman akıp gitmesin. Yarın, dün olsun. Zaman artık geriye aksın istiyorum. Merak etmiyorum geleceği, istemiyorum geleceği. Gözlerimin ışığının sönmesini izlemeyi değil, ışığını geri kazanmasını
Reklam
İntikam, kaderin büyük planlarının karşısında kurduğumuz küçük planlar gibi… Olağan akışını kabul edemediğimiz düzeni değiştirmeye çalışmak, buna sebep biri veya bir şeyi göstererek onlardan geri almaya çalışmak akıllıca gibi… Ancak ilerisini bilmediğin yolculuğun küçük kazalardan dolayı tamamen kötü bir yolculuk olabileceğini kim iddia edebilir?
Ambulansa Alınmayan Hasta Yakını

Ambulansa Alınmayan Hasta Yakını

@Raion
·
2ay
Sükunet
Gerçekten bilge olan bir insan öç peşinde olmaz."
ZAMAN GÖSTERECEK OLACAKLARI
Şimdi anlatacağım bu öykü, ünlü Çin düşünürü Lao Tzu'nun zamanında geçer. Lao Tzu, bu öyküyü çok sever ve anlatırmış. Köyün birinde bir yaşlı adam varmış. Çok fakirmiş ama Kral bile onu kıskanırmış. Öyle dillere destan bir beyaz atı varmış ki, Kral bu at için ihtiyara nerdeyse hazinesinin tamamını teklif etmiş ama adam satmaya yanaşmamış.
Yürümek
Yazarlık Yolunda 1. Evdeki ya da işteki yükümlülüklerinizden sıyrılıp yazmaya geçiş yapmak için yürüyüşe çıkın. Eğer ça- lışamayacak kadar bitkin hissediyorsanız, televizyona teslim olmayıp yürümeyi tercih edin. Çevrenizdeki dünyayı gözlemleyin; etrafınızdaki sesleri, renkleri ve kokuları zihninize not edin. Geri dönünce on dakikanızı ayırıp
Mısır Valisi Amr İbn-i As’ın oğlu ile bir Kıpti çocuğu bir müsabakada yarışırlar. Kıpti çocuk valinin oğlunu bu yarışmada geçer. Valinin oğlu bu sonucu içine sindiremez. Kıpti çocuğa; -Sen beni nasıl geçersin ben şöyle değerli birinin oğluyum, diyerek bir tokat atar. Kıpti çocuğunu alır, Mısır’dan Medine’ye gider, adalet olacağını bildiği için Müslümanların halifesi Hz. Ömer’e meselesini anlatır. Halife Ömer de onu dinledikten sonra iki satır yazı yazar ve: -Bunu Mısır valisi Amr İbn-i As’a götür, der. Kıpti Mısır’a döner, O günün şartlarında kim bilir yolculuk üç ay mı sürmüştür, altı ay mı sürmüştür? Kıpti Valinin huzuruna gelir. Halifenin gönderdiği iki satır mektupta Kıpti çocuğun valinin çocuğuna aynı şekilde tokat vurması ve adaletin böylece yerine gelmesi emredilmektedir. Ayrıca mektupta “Annesinin özgür doğurduğu çocukları siz ne zaman köle edindiniz” diye bir azar vardır. “Küçük şeylerde adalet yerine gelmezse büyük şeylerde de yerine getirilemez.”
Reklam
614 öğeden 21 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.