Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Günümüz insanını ne bilgisizlik ne doğa ne de hastalık öldürecektir. Şimdiki muazzam ve silahlı uygarlığı yok etmekle tehdit eden tehlike yine insanın kendisidir. "O her zamankinden iyi yaşayabilir, ama nasıl yaşaması gerektiğini her zamankinden daha mı az bilmektedir?" İnsan kim olduğunu bilmeden başka bir şeyden nasıl söz edebilir?17
Sayfa 28 - Fecr Yayınları: 811 / 1. Baskı: Mart 2024
211 syf.
·
Puan vermedi
·
31 saatte okudu
"O yıllarda taşra böyledir. Küçük ve sıcak. Yoksul ve samimi. İçedönük ve derin." Geçmiş dönemlerin Anadolusunda, muhtemelen Erzurum taraflarında bir kasaba olan Şirinyurt kasabasını tarif etmekle başlar yazar kitaba. Kasabanın meydanı, meydanın etrafını doldurmuş olan kasap, tütüncü, yemci, manifaturacı, cami, kahve, berber, lokanta ve
Mavi Kuş
Mavi KuşMustafa Kutlu · Dergâh Yayınları · 201112bin okunma
Reklam
“Sonuçta varoluşun neden olduğu en büyük yorgunluk belki de insanın yirmi yıl, kırk yıl boyunca, hatta daha bile uzun süre, aklı başında kalmak için harcadığı o olağanüstü çabadır, basitçe, derinden kendi, yani tiksindirici, dehşetengiz, saçma olmamak uğruna. Baştan veri olarak elimize tutuşturulan şu aksak ikinci sınıf insanı, sabahtan akşama kadar hep küçük bir evrensel ideal, birinci sınıf bir insan olarak sunmak zorunda kalmamız ne de büyük kâbus.”
Sayfa 427 - YKY
208 syf.
·
Puan vermedi
·
34 saatte okudu
OKUDUM - BİTTİ KİTAP ADI: GÜNÜBİRLİK HAYATLAR YAZAR ADI: IRVIN D. YALOM SAYFA SAYISI: 207
Günübirlik Hayatlar
Günübirlik HayatlarIrvin D. Yalom · Pegasus Yayınları · 20158,4bin okunma
Kaldı ki dünyanı bir günde değiştirmen gerekmez. Küçük adımlarla başla. Binlerce kilometrelik bir yolculuk ilk adımı atmakla başlar.
Sayfa 158
176 syf.
9/10 puan verdi
Yabani Kalbin Yakınlarında
………………………………………………………………………..… Clarice Lispector'un (1925-1977) 17 yaşında yazdığı ilk romanı olan Yabani Kalbin Yakınlarında, 1944 yılında yayımlandı. Radikal olarak yeni tarzı, Brezilya edebiyatından, bölgeselci damarından daha sonra onu zirveye hareket ettiren büyük psikolojik yoğunluğa sahip içgözlemci bir literatüre geçişini işaret
Yabani Kalbin Yakınlarında
Yabani Kalbin YakınlarındaClarice Lispector · Monokl Yayınları · 201973 okunma
Reklam
144 syf.
8/10 puan verdi
"GELECEK" bu kavramı kullandığımız ya da duyduğumuz andan itibaren hemen aklımızda daha iyi, parlak, gelişmiş, teknolojide çok ilerde ve refah seviyesi cok yüksekte olan bir zaman dilimi canlanmakta. Peki ya bunun tam tersi olamaz mıydı? Kitabın isimsiz ana karakteri olan Zaman yolcusu da tam da bizim gibi düşünen, kafasında geleceği böyle kurgulayan biriydi. Her ne kadar zamanda yolculuk yapabileceğini söylese de etrafına pek de güvenilir bir portre çizemediği için pek de kimsenin inancını sağlayamamıştı ancak söylediği şeyi başarmış ve geleceğe gidebilmeişti. Kafasında canlanan gelecek hiç de karşılaştığı gibi bir yer değildi. Tam aksine gelecekti iki yeni tür ortaya çıkmıştı. Bir taraf küçük sevimli sürekli oyun oynamak isteyen kişilerken diğer taraf tam tersi bir pozisyondaydı. Başta belirttiğim gelecek kavramları ile yakından uzaktan alakası yoktu hiç bir şeyin. Zaman yolcusu ise karşılaştığı gelecekle bir çok şeye tanık olup yaşamakta. Okuyacaklara keyifli okumalar...
Zaman Makinesi
Zaman MakinesiH. G. Wells · İthaki Yayınları · 202328,7bin okunma
292 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Nobeli Sonuna Kadar Hak Ediyor
2024 senesinin bir kitabi daha benim için okuma tarihimin tozlu sayfaları arasında yerini aldı. İlk defa bir eseri okuduktan ve aldığı 2021 Nobel Edebiyat Ödülü'nden sonra sonuna kadar hak ettiğini sizlere samimiyet ile söyleyebilirim. 10 üzerinden şimdiden 10. Önce dikkatimi çeken nokta Salim karakteri üzerinden başlayan hikayemiz
Kumdan Yürek
Kumdan YürekAbdulrazak Gurnah · İletişim Yayınları · 20211,381 okunma
Peygamberimizin Bineği ve Yanındakiler:
"Peygamberimiz yolculuk için devesi Kasvâ'ya bindi. Kasvâ, Peygamberimizin hicret sırasında Hz. Ebû Bekir’den satın aldığı kaliteli kızıl devenin ismidir. Hz Ebû Bekir hicret için 800 dirheme iki deve satın almıştı. Resûlullah bunlardan birini (Kasvâ'yı) 400 dirheme ondan satın aldı. Kasvâ kaliteli olduğu için pahalıydı. Çünkü o dönemde deve fiatları 22 dirhemden 400 dirheme kadar değişiyordu.İşte Resûlullah hicret sırasında aldığı bu deve ile devamlı yolculuklara çıkar ve onu çok severdi. Çünkü o vefakâr bir insandı. Kasvâ'nın üzerinde 4 dirhem bile etmeyen eskimiş, küçük bir çul vardı.Resûlullah mütevazi bir insandı. İhtiyaçtan fazlasını kullanmazdı. Peygamberimizin kızı Fatma Zehrâ ve hanımları hevdecler içinde yolculuğa başladılar. Yolculuğun başlangıcında Hz. Ali yoktu. Çünkü Peygamberimiz Hz. Ali'yi önce giden sahabilerin ardından Yemen'e göndermişti ki oradan istediği develeri alıp Mekke'ye gelsinler. Resûlullah, Allah'a hamd ü senada bulundu, tesbih ve tekbir getirdikten sonra dua etti."
Sayfa 30 - Dib yayınları
Yeryüzü, mühendislerin kesin delillerle ispatladığı gibi felekler âlemi karşısında o kadar küçüktür ki, sanki daire içinde bir nokta olup onun büyük bölümünü ya su kapladığından ya da aşırı sıcak veya soğuk sebebiyle yerleşilemez durumdadır. Kara parçalarının tümü ise yer kürenin oldukça küçük bir bölümünü oluşturmaktadır. Bununla birlikte,
Reklam
236 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
Merhaba sevgili kitap dostlarım. Yazarın daha önce "TİNSEL KOPUŞ" Kitabını severek okumuştum bu yüzden diğer kitaplarını da okumaya karar verdim Kitabın yorumuna başlamadan önce içinden bir alıntıyla başlamak istiyorum, tam da kitabı özetleyen bir alıntı. " Hayat bazen çok kritik zamanlarda bizi seçim yapmaya zorluyor. Fakat bu
Zirvelerin Ötesinde
Zirvelerin ÖtesindeSelami Çınarcı · Ateş Yayınları · 20244 okunma
Gecmişteki dostlarından bahsetti. Çoğu -bunlar dürüst tiyatrocular, yazarlar, sanatçılarmış- Stalin tarafından kurşuna dizilmişler. Gorki Tiyatrosunun önüne geldiğimizde _ çok eski bir şöhrete sahip küçük bir tiyatroydu burası- tesadüfen edindiğimiz bu sırdaşımız, yüzünde ışıl Işıl bir ifadeyle baktı binaya "Biz buraya Patates tiyatrosu deriz,''dedi dudaklarinda dingin bir gülümsemeyle. "En iyi aktörleri toprağın altındadır.''
İnsanların aslında birbirlerine söyleyecekleri hiçbir şey yoktur, karşılıklı olarak yalnızca kendi acılarını anlatırlar, bu böyledir. Herkesin derdi kendine, dünyanınki de hepimize. İnsanlar o acılarından kurtulmaya çalışırlar çalışmasına, sevişme sırasında, onu ötekinin sırtına yıkarak, ama beceremezler tabii ve ne yaparlarsa yapsınlar, sonunda tüm acılarıyla baş başa kalırlar ve bir daha denerler, bir kez daha acılarını kakalamaya çalışırlar. "Çok güzelsiniz, Küçükhanım" derler. Ne ki yaşam onları yeniden yakalayıverir, aynı küçük numarayı bir kez daha deneyinceye kadar. "Ne de güzelsiniz, Küçükhanım!..."
"Acele karar vermeyin. O zaman sizin de herkesten farkınız kalmaz. Hayatın küçük bir parçasına bakıp tamamı hakkında karar vermekten kaçının. Karar aklın durması halidir, karar verdiniz mi, akıl düşünmeyi, dolayısı ile gelişmeyi durdurur. Buna rağmen akıl insanı daima karara zorlar. Çünkü gelişme halinde olmak tehlikelidir ve insanı huzursuz yapar. Oysa gezi asla sona ermez. Bir yol biterken yenisi başlar. Bir kapı kapanırken, başkası açılır. Bir hedefe ulaşırsınız ve daha yüksek bir hedefin hemen oracıkta olduğunu görürsünüz."
Sayfa 84
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.