Bugün Kore gazisi kuleli subaylarından 81 yaşındaki bi amcayla Üsküdar vapurunda konuştuk kendisi bana 1950 ‘nin İstanbulundan, eskiden insanların din dil ırk farketmeksizin birbirlerine olan nezaketinden şu an ise ellerimizdeki telefonları göstererek üzüldüğünü söyledi, eğer benim yaşadığım dönemleri görüp şimdiki dönemle kıyaslama fırsatınız olsaydı çok daha iyi anlardınız dedi. O kadar haklı ki. TRT nin arşivinde bazen eski yılların kayıtlarında insanların üsluplarını görüyoruz tam olarak amcanın da dediği gibi, çağ değişti biz yozlaştık, dünya yozlaştı..
academia.edu/116271428/Funda...
Aşağıdaki yazı Fethullah Gülen'in Şefik Can'ın yazdığı "Mevlâna: Hayatı, Şahsiyeti ve Fikirleri" (Fundamentals of Rumi's Thought A Mevlevi Sufi Perspective) kitabının İngilizce çevirisine yazdığı önsözle
academia.edu/116271428/Funda...
Aşağıdaki yazı Fethullah Gülen'in Şefik Can'nın kitabına yazdığı önsözle ilgili...
Abdullah Aymaz'ın kaleminden okuyalım.
1910 yılında Erzurum'da müderris Tevfik Efendi ile Gülşen Hanım'ın oğlu olarak
Gazi Mustafa Kemal Atatürk yaşamının son aylarını İstanbul’da Dolmabahçe Sarayın’da geçirdi. 29 Ekim 1938 15. Cumhuriyet Bayramı kutlamaları ise yaşamının son günlerine denk geldi. Mustafa Kemal Paşa’nın en büyük arzularından birisi 29 Ekim törenlerin de Ankara’da olmak ve başkentte kutlamalara katılmaktı. Ancak Atatürk’ün bu isteği imkansızdı.
29 Ekim 1938 günü...
Atatürk, Dolmabahçe Sarayı'nda ağır hasta bir şekilde yatmaktadır...
Dışarıdan Boğaziçi vapurlarından birinde olan Kuleli Askeri Lisesi öğrencilerinin hep bir ağızdan eski bir marş olan "Dağ başını duman almış gümüş dere durmaz akar..." marşını okumaktalar... Ses Atatürk'ün kulaklarına kadar ulaşır. Hasta haline rağmen bu coşkuya kayıtsız kalamaz.
Yanındakiler ve doktoru müsaade etmediği halde Atatürk hasta yatağından kalkar. Yardım alarak pencereye kadar gider ve askeri öğrencileri selamlar.
Bu Atatürk'ün kurduğu Cumhuriyete sağken verdiği son selamdır. Ancak dediği üzere; Cumhuriyetimiz ilelebet payidar kalacaktır.
Kuleli Kaymak Mustafa Paşa Camii
1720 yılında Merzifonlu Kara Mustafa Paşa’nın torunu Kaymak Mustafa Paşa tarafından yaptırılmıştır.1837’de bazı ilaveler yapılmıştır.
Dost (@tefekkir)
Yıl 1828, Padişah 2.Mahmut'un döneminde mimar Krikor Amira Balyan tarafından inşa edilir Kuleli Kışlası.
Thomas Allom'un anlatımıyla 'Kışlanın adı yapısıyla pek uyumlu değildi bence. O binaya yakışır iki kule ekledim çizdiğim gravüre.'
Milli güvenlik dersine giren askerlerden kuleli çıkışlı kişiler var yani liberaller bu gayet iyi bir uygulama idi.Ayrıca yüksek rütbeli askerler o kadar salak askerler görüyor yani sınıfı gayet iyi idare ederler bence.
Deniz senin, toprak senin, gök senin,
Zafer olsun en mukaddes emelin.
Çağlayanlar gibi köpür arşa taş,
Ufuklardan yüksel şahikalar aş.
Ey şerefli, şanlı yuva Kuleli,
Hedefindir bütün cihan ileri.