Evrendeki en parlak yıldız sadece Kutup Yıldızı değil . Onu gerçekten görebilmek için hissederek bakmalısın . Ancak o zaman gerçek Kutup Yıldızı' nı keşfeder ve sana kestirme bir yol göstermesini sağlarsın.
Her bir acı , her bir tecrübe insanı daha da olgunlaştırır , daha da güçlendirir.
Sayfa 323Kitabı okudu
Reklam
İşte böyleydik biz insanlar ; İnanmadığımız şeyleri var etmek için çabalıyorduk . Tuhaf varlıklardık doğrusu. Mutlu sona inanmayıp mutsuz sona tahammül edemediğimiz gibi ..!
Sayfa 418Kitabı okudu
Sonuçta hiçbir film , kitabın verdiği etkiyi yaratmıyordu. Kitapta her şey sizin hayal gücünüze bağlıydı. Başkalarının dayattığı simaları değil , kendi dünyanızda tüm sahneleriyle izliyordunuz kitabı. Filmde sadece buz dağının üst kısmı görünüyorken asıl hikâyeden bihaberdik
"Bana yön vermen gerekirken sürekli yolumu şaşırmama neden oluyorsun, Kutup yıldızı."
Oğuz Han avlanırken, gökten güzel bir kız düşmüştü. Kız, parlak bir nur ışığı içindeydi. Başında da Kutup yıldızı gibi parlak bir şey parlıyordu. Kutsal ruhların ve hatta peygamberlerin bir ışık hâle'si içinde görünme hali yalnızca Budizm dinine, Hristiyanlığa veya Müslümanlığa mahsus bir şey değildi. Bu güzel efsane parçasında da görülüyor ki hâle, Türklerde de vardı. Kurt da, Çingiz Han'ın atalarını hamile bırakan köpeğe benzer şeyler de, hep hâle içinde görünmüşlerdi. Hâle, yani Türkçe ağıl, göğün, güneşin ve ışıklı dünyanın bir sembolüdür. Kızın başında parlayan şey de, yine destanın dediği gibi, Kutup yıldızına benzeyen bir yıldızdan başka bir şey değildi. Ateş, gök ile ışıklı dünyanın ve nihayet güneşin bie sembolüdür. Gün, Ay ve Yıldız Han'lar bu kızdan doğuyor ve Göğün üç unsuru, bu suretle bu kızdan doğan çocuklarla tamamlanmış oluyordu.
Sayfa 158 - Türk Tarih Kurumu
Reklam
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.