Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Zeynep Kızıltunç

Zeynep Kızıltunç
@kzltnc
"Konserveleri düşün. Bir kutunun içi boşaltılmış ve çöplüğe atılmış. Fakat üstünde yine adı yazılı... Aynen böyle, içi boş Müslümanlar çöplük hükmünde olan ahlaksızlık içindeler, fakat yine adları Müslüman."
Reklam
Senin geldiğin gün,tüm kötü şeyler gitti. Gibi gibi... Siz daha güzellerini en sevdiklerinize söyleyin. Bugün başlayın, her gün bıkmadan tekrarlayın.
Bilgisizin yanında bilgiden söz etmeyin. Bilgin'in yanında bilgiden söz etmeyin. Cücenin de devin de eremediği vardır. Ne altından ve ne de üstünden söz etmeyin.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
OTUZ BEŞ YAŞ ŞİİRİ Yaş otuz beş! Yolun yarısı eder. Dante gibi ortasındayız ömrün. Delikanlı çağımızdaki cevher, Yalvarmak, yakarmak nafile bugün...
İNSANOĞLU Âdem'le Havva'dan geldiğim doğru; Vuruldum bir kere elma dalına Hala aklımda o Tufan yağmuru; Şükür çıktığıma Nuh'un salına. Ölmek varsa günün birinde gayri, Göz nuru, el emeği, alın teri Yaşadığım iyi kötü günleri Değişmem hiçbir cennet masalına...
Reklam
Açsam rüzgâra yelkenimi. Dolaşsam ben de deniz, deniz. Ve bir sabah vakti, kimsesiz Bir limanda bulsam kendimi...
ANADOLU Beşikler vermişim Nuh'a, Salıncaklar, hamaklar, Havva Ana'n dünkü çocuk sayılır, Anadoluyum ben, Tanıyor musun. Utanırım, Utanırım fıkaralıktan, Ele, güne karşı çıplak Üşür fidelerim, Harmanım kesat. Kardeşliğin, çalışmanın, Beraberliğin, Atom güllerinin katmer açtığı, Şairlerin, bilginlerin dünyalarında, Kalmışım bir başıma, Bir başıma ve uzak. Biliyor musun. Binlerce yıl sağılmışım, Korkunç atlılarıyla parçalamışlar Nazlı, seher - sabah uykularımıHükümdarlar, saldırganlar, haydutlar, Haraç salmışlar üstüme. Ne İskender takmışım, Ne şah, ne sultan Göçüp gitmişler, gölgesiz. Selâm etmişim dostuma Ve dayatmışım Görüyor musun. Nasıl severim bir bilsen. Köroğlunu, Karayılanı,Meçhul Askeri Sonra Pîr Sultanı ve Bedrettini. Sonra kalem yazmaz, Bir nice sevda Bir bilsen, Onlar beni nasıl severdi. Bir bilsen, Urfa'da kurşun atam, Minareden, barikattan, Selvi dalından, Ölüme nasıl gülerdi. Bilmeni mutlak isterim,Duyuyor musun. Öyle yıkma kendini, Öyle mahzun, öyle garip Nerede olursan ol, içerde, dışarda, derste, sırada, Yürü üstüne - üstüne, Tükür yüzüne cellâdın, Fırsatçının, fesatçının, hayının Dayan kitap ile Dayan iş ile. Tırnak ile, diş ile, Umut ile, sevda ile,düş ile. Dayan rüsva etme beni. Gör, nasıl yeniden yaratılırım, Namuslu, genç ellerinle. Kızlarım, Oğullarım var gelecekte, Herbiri vazgeçilmez cihan parçası. Kaç bin yıllık hasretimin koncası, Gözlerinden, Gözlerinden öperim. Bir umudum sende,Anlıyor musun? "AHMED ARİF"