Şöhret Sarıtaş

Şöhret Sarıtaş
@lal_u_ebkem_
Mesajlara cevap vermiyorum
elektrik ve elektronik mühendisi
konya
26 okur puanı
Kasım 2021 tarihinde katıldı
Şu anda okuduğu kitap
İçimizdeki Şeytan
İçimizdeki ŞeytanSabahattin Ali
8.3/10 · 170,5bin okunma
Reklam
596 syf.
·
Puan vermedi
·
625 günde okudu
Hadislerle İslâm - 2. Cilt
Hadislerle İslâm - 2. CiltKolektif
9.8/10 · 220 okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
.. Sonuç olarak, mihrap Peygamber Efendimizin makamıdır. Onun burayı Hz. Ebû Bekir’e devretmesiyle de artık imamlık yapan kişi onun bir vekili ve temsilcisi olmuş gibidir. Bu bakımdan imamlık, gerek bilgi ve tecrübeyle, gerekse kişilik ve ciddiyetle yapılacak bir hizmettir. İmamlık, kelime olarak önderlik demektir. Dolayısıyla imam, namazda önde olduğu gibi, toplumsal hayatta da önder olmalıdır. Zira o, sadece camiye namaza gelenlerin değil, camiye gelmeyenlerin de öncüsü, hayırda örneği ve huzur kaynağı olmak durumundadır. Kendisini bu sorumluluk şuurunda gören ve bunun için gerekli yetkinliğe ve etkinliğe sahip olan kimselerin imamete de en ehil kimseler olacağından kuşku yoktur. Nitekim imamlar, insanların dinini öğrenmesinde, namazında, doğumunda, ölümünde, mevlidinde, evliliğinde, kısacası bütün önemli, sevinçli ve hüzünlü günlerinde onlarla birliktedir. Topluma iyiliği öğretmede, çocuğumuza güzel ahlâkı aşılamada, komşuluk hukukumuzu hatırlamada, birbirimizi sevmede, toplumsal dayanışmada imamların o kadar büyük katkısı vardır ki... vatanımızın düşman işgalinden kurtulup bugünkü istiklâlimizi kazanmamızda, “Hürriyetin olmadığı yerde cuma namazı kılınmaz.” diyerek dedelerimizdeki özgürlük ateşini tutuşturanlar da yine imamlar olmamış mıydı?
Sayfa 208Kitabı okudu
Şöhret Sarıtaş tekrar paylaştı.
Babalar, kızları fırtınaya kapıldığında sığınacakları liman olmalı. Sığınacak liman aramasına sebep olan fırtına değil ...
Reklam
Nimet
Bebekken aldığı ilk nefesinden başlayıp, yemeyi öğrendiğinde ağzına koyduğu ilk lokmaya, yürümeyi öğrendiğinde attığı ilk adıma, konuşmayı öğrendiğinde söylediği ilk kelimeye kadar insana sunulan her güzelliğin adıdır nimet. Bazen bir bilgi olur nimet; kişiyi doğruya götüren. Bazen bir sevgi olur nimet; insanları birbirine bağlayan. Bazen bir namaz olur, kulu Rabbine yaklaştıran. Farkına varamasak da sağlık ve boş vakit de nimettir bizim için. Kısacası nimet, Allah’ın kuluna maddî ve mânevî her türlü yardımıdır. Nimet maddî ve somut şeyler olabileceği gibi, mânevî ve ilâhî de olabilir. Nimet bazen darda kalan müminlerin gönlüne doğan huzur ve güven duygusu, bazen de onları destekleyen melek ordusudur.
İMAN, “mümin” nitelemesine imkân veren kök vasıftır. Mümin, mümin olma niteliğini İMANa borçludur; İMAN, müminin varlık nedenidir.
...Bizim amacımız bu cahiliye cemiyetinin pratiği ile uzlaş­mak veya onun egemenliğini onaylamak değildir. O bu vasıfta iken, cahiliye vasfını korurken onunla uzlaşmamız mümkün değildir. Bizim amacımız, daha sonra bu cemiyeti değiştirebilmek için önce kendi kendimizi değiştirmektir.
Halife Ömer b. Abdulaziz ve Hişam b. Abdulmelik'in ya­kın arkadaşı Halid b. Safvan et-Temimi şöyle demiştir: "Bir muhaddis (hadis alimi) senin bildiğin bir hadisi veya bildiğin bir haberi başkalarına aktarırken, orada bu­lunanlara senin de aynı hadis veya haberi bildiğini göster­mek için anlatan kimsenin sözüne ortak olma! Çünkü bu, senin edebinde bir hafiflik ve eksiklik olduğunu gösterir."
Bir araya gelip yapılan sohbetlerde dikkat etmen ge­reken edeplerden biri de şudur: Bir kimse senin bilmedi­ğini zannederek, sana bir şey anlattığı zaman sen bildiğini göstererek onu mahcup duruma düşürme! Anlatmış ol­duğu şeye müdahalede bulunma! Dikkatlice dinle ve buna ihtimam (özen) göster! Tabiinin büyüklerinden İmam Ata b. Ebi Rebah şöyle der: "Gençler bana bir şeyler anlattıklarında, ben o anlat­tıklarını hiç duymamış gibi dinliyorum. Halbuki ben o an­lattıklarını, daha onlar doğmadan duymuşumdur."
169 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.