İçerisinde beş farklı hikaye var, bunlar sırasıyla Ay Işığı Sokağı, Leporella, Nişan, Leman Gölü Kıyısında Olay ve Avare. Benim bu hikayeler arasında favorim Leporella oldu. En iyi Zweig kitabı olduğunu düşünmüyorum ama okunabilir.
Ay Işığı SokağıStefan Zweig · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202167,4bin okunma
Yine bir öykü kitabı ile geldim. Ve Stefan Zweig bu konuda muhteşem biri. Öykülerinde insanı insanlıktan çıkarıp en uç noktalara sürükleyen, okuru da ister istemez karakterlerinin ruh halinin içine çeken bir yazar.
Eserde; Ay Işığı Sokağı, Leporella, Nişan, Leman Gölü Kıyısında Olay ve Avare olmak üzere beş kısa öykü bulunmakta. En sevdiğim öykü Avare oldu.
Ay ışığı sokağı adlı öyküde; cimri bir kocanın karısı onu terkeder ve adam karısının başkasının olmasına tahammül edemiyceği için onu öldürmeyi düşünmesini konu alıyor. Bu öykü esere ismini veriyor.
En anlamlandıramadığım, bana pekte bir duygu hissettirmeyen Leporella oldu. Nişan ise hayatta kalma mücadelesini anlatan bir öyküydü. Diğer yandan Lemon gölü kıyısında olay; Rus savaş eserinin kurtuluşunu Avare ise kölesi olduğumuz hayata bir baş kaldırıyı anlatıyor. Eserin hepsinde ki ortak konu ölümdü.Kısa ve bir solukta bitecek güzel bir eserdi.
"Ben sadece kitaplarla baş başa kalacağım, gezintiler yapacağım, hayaller kuracağım, rahatsız edilmeden uzun uzun uyuyacağım."
Ay Işığı SokağıStefan Zweig · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202167,4bin okunma
74 səhifəyə 5 kiçik hekayə sığdırıblar :)
1.Ay ışığı sokağı-Fransada bir qonağın dənizçi məhəlləsində eşitdiyi arianın ardınca gedib,tanımadığı insanların qəribə həyat hekayəsinə şahid olması ilə bağlıdır.Xəsis bir adam və qürurlu xanımı arasında keçən bu hekayədə adamın hər fürsətdə qadının yalvarmasını və minnətdarlığını eşitmək istəməsi və
Stefan Zweig tarafından yazılan içerisinde ayrı ayrı; ay ışığı sokağı, leporella, nişan, leman gölü kıyısında olay ve avare öykülerini barındıran kitaptır. Öykülerin tek ortak noktaları ise hepsinin bir şekilde ölümle bitmesi.
Savaş kavramının Zweig üstündeki yaralayıcı izleri iki öyküde öne çıkıyor. Son öyküdeki gencin intiharı ise Zweig'in intiharı ile bir bağ kurmama neden oldu, derin bir çaresizlik ve tükenmişlik hissi ile tereddüt etmeden yaşama son vermek.
Bu kitabı okuduktan sonra net olarak anladığım tek bir şey varsa o da Zweig'in intihar düşüncesini yıllar öncesinden kafasına koymuş olduğudur.
Ay Işığı SokağıStefan Zweig · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202167,4bin okunma
Sıkı bir Zweig okuru olarak üzülerek söylüyorum ki benim için bir hayal kırıklığıydı. Zweig, psikolojik tahlil , insan zaafları, tutkuları, takıntıları, çaresizlikleri ve çöküşleri üzerine birçok kitap kaleme almıştır. Bugüne kadar hangilerini okudun derseniz: Satranç, Bilinmeyen Bir Kadının Mektubu, Bir Kadının Yaşamından Yirmi Dört Saat, Olağanüstü Bir Gece, Rahel Tanrıyla Hesaplaşıyor gibi kitaplarını okudum. Ve her okuduğum kitapta bir kat daha hayranlığım arttı. Çünkü Zweig insanların tutkularını, arzularını, takıntılarını, bağımlılık ve zaaflarını o kadar sürükleyici, merak uyandırıcı ve ayrıntılı bir şekilde anlatıyor ki hayran olmamak elde değil.
Ay ışığı Sokağı kitabında bize anlatacak bir şeyin yok mu derseniz eğer: Kitap Ay Işığı Sokağı, Leporella, Nişan, Leman Gölü Kıyısında Olay ve Avare olmak üzere beş kısa öyküden oluşuyor. Bu öykülerde ne buldun derseniz ne derim bilmem ama ne bulmadın derseniz daha önce okuduğum kitaplarda bulduklarımı-az önce yukarda dile getirdiklerimi-bulamadım diyebilirim.
Tutkulu bir Zweig okuru olarak bunları söyleyeceğimi hiç düşünmezdim. Hali hazırda elimin altında okumam gereken daha çok Zweig kitabı var ama umarım onlar da beni bu kitap gibi hayal kırıklığına uğratmazlar.
Keyifli okumalar:)
Ay Işığı SokağıStefan Zweig · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202167,4bin okunma
Stefan Zweig “Ay Işığı Sokağı” isimli eserinde bulunan (5) adet öyküde insanın bir anlık kırılma noktasından kurtulamayıp en uçlara sürüklenmesinin birbirinden farklı örneklerini gözler önüne sererken, karakterlerin psikolojik ve ruhsal durumlarından kısa kısa kesitlerle aktarmaktadır.
Stefan Zweig;
*** “Ay Işığı Sokağı” isimli bölümde
