Basamakların tepesindeki tahta bakmak üzere döndüm, illüzyonlarım tekrar alevlendi ve karanlık, görüş açımın köşelerini bulandırınca görebildiğim tek şey taht oldu.
Basamaklardan tahta çıktım. Etrafımda, bir zamanlar tanıdığım, ardımda bıraktığım insanların hayaletleri bir belirip bir kayboluyordu. Beni terk edenlerin hayaletleri. Her adımda tahta biraz daha yaklaşıyordum. Kafamdaki fısıltılar gürlüyor; zihnimdeki her bir oyuğu dolduruyor, ışığı kenara iterek içini karanlığın doldurmasına izin veriyorlardı.