Ella'nın aracılığıyla beşeri aşkı ve onun Aziz Zahara ile de tanışmasıyla onun gözünden kaleminden Mevlana, Şems ilişkisini de anlatarak ilahi Mevlevi bir yön kazandırmış. Bir nevi leylâ'dan mevlâ' ya aşk anlatılmıştır.
''Dönecek
Ey sevgili beni dünya çölünden
Aşkı özümleyen sevdaya götür...
Uzağım hal bilen gönül ehlinden,
Sil mesafeleri,Leyla'ya götür...
Gamla yazıyorum arzu-halimi,
Al beni gurbetten sılaya götür...
Çok özledim çağırdığın iklimi,
Miraç eyle arş-ı alaya götür...
Bu asi aşığa mana deminden,
Sun bade özlenen rüyaya götür...
Kement at gönlüme,günah selinden,
Pervane döneyim,semaya götür...
Güneş raksetmiyor kirli sularda,
Kerem et Sultanım,deryaya götür...
Unuttum Ukba'yı mor uykularda,
Savur küllerimi Mevla'ya götür...''
Çölde âşıkâne gezen Mecnûn, namaz kılan dervişin önünden geçer. Derviş kızınca bu duruma, Mecnûn:
"Kusura bakma, ben Leyla'nın aşkından seni göremedim. Ya sen, huzurunda bulunduğun Mevla'nın aşkından beni nasıl gördün?"