Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Hatice şentürk

Hatice şentürk
@librarystory
264 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
11 günde okudu
Klara ile Güneş
Klara ile GüneşKazuo Ishiguro
7.5/10 · 1.475 okunma
Reklam
216 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
Merhaba kitap dostları, #natsumesoseki nin okuduğum diğer kitaplarına hiç benzemeyen eseri #madenci yi #harukimurakami nin son sözü ve #sinanceylan çevirisiyle okudum. Eser Tokyolu, 19 yaşında bir gencin gönül meselesi yüzünden ailesiyle arasının açılması ve evini terk etmesiyle başlıyor. Kafasında ölüm düşüncesi, hayatı arkasında bırakmak arzusuyla yürüyor da yürüyor. Derken kendisine bir madende iş teklif eden Çozo ile tanışıyor ve takılıyor peşine. Eserin büyük bölümü de madene gidene kadar yolda geçiyor. #soseki eseri bir madencinin kendisine anlattıklarından yola çıkarak tefrika olarak yazmış. Eserde madenin adı verilmese de Murakami söz konusu madenin Aşio Bakır Madeni olduğunu belirtiyor. Yazar toplumsal mesaj verme kaygısı taşımasa da o dönemde en aşağılık iş olarak görülen madencilerin hangi şartlarda çalıştıklarını detaylı biçimde gözler önüne seriyor. Yazarın sıkça kullandığı "bu kitap bir romana dönüşemedi" gibi cümleler de eseri diğer Soseki eserlerinden ayırıyor. Diğer eserlerinde olduğu gibi eleştirel bir tutum bu eserde pek göremiyoruz, yaşananların ana karakter üzerindeki etkisinden bahsetmemiş. Neyse daha uzatmayayım. Ben Soseki eserleri içinde en çok bunu sevdim. Sizlere keyifli okumalar.
Madenci
MadenciNatsume Soseki · Jaguar Kitap · 20181,038 okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
168 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
#japonbaligininguncesi moderatörlüğünde #japonbalığıylajaponedebiyatı okuma grubumuz ile #murakamikaze etkinliği düzenliyoruz. Türkiye'de #harukimurakami kitaplarının basımı kronolojik sırayla olmadığından çoğumuzun daha önce çorba gibi okuduğumuz eserleri basım sırasına göre tekrar okuyoruz. Bu grupla #murakami okumak ayrı bir keyif. Eserlerin bir kısmında gördüğümüz Fare karakteri ile aslında tanıştığımız eser bu. Ölüm teması esere güzelce yedirilmiş. Eserlerinde görmeye alışık olduğumuz kuyu metaforu bu eserle başlıyor. Yazar #rüzgarınşarkısınıdinle 'yi 20'li yaşlarında yazıp çevirisine çok sonra izin vermiş.Anlaşılıyor ki daha ilk eserinde tarzını belirginleştirmeyi başarmış. Murakami okuyacaksanız sıralamayı göz önünde bulundurun derim. #alivolkanerdemir çevirisiyle keyifli okumalar dilerim.
Rüzgarın Şarkısını Dinle
Rüzgarın Şarkısını DinleHaruki Murakami · Doğan Kitap · 20205,3bin okunma
304 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
Haziran ayının son kitabı Polonya edebiyatının nobelli yazarı #olgatokarczuk un #sürpulluğunuölülerinkemikleriüzerinde eseri ile herkese merhaba. Eserin ana karakteri herkesin "kaçık karı" dediği, William Blake çevirileri yapan, İngilizce dersleri veren, köprü mühendisi ve yıldız falı bakan Janina Duszejko. Yaşadığı bölgede avlanma adı altında çok fazla hayvan katliamı var. Duszejko'nun en belirgin özelliği merhametsizce bulduğu avlanma ya da başka şekilde hayvan ölümlerine karşı duruşu. Janina insanlardan çok hayvanların hayatına önem veren; hayatın anlamını gök yüzünde, yıldızlarda arayan bir kadın. Eser Janina'nın komşusu Kocaayak'ın ölümüyle başlıyor. Ardından hayvanlara eziyet edip onları katleden kişiler birbir ölürken, Janina sürekli cinayetleri hayvanların işlediğini, doğanın insanlardan intikam aldığını öne sürüyor. Ölümlerin doğal ölüm mü cinayet mi olduğu, cinayetse failinin bir insan mı hayvanlar mı olduğu eserin sonuna kadar netlik kazanmazken eser bu yönüyle de polisiye türüne göz kırpıyor. Tokarzcuk ilk kez okudum, okuru hemen içine alan dilini, hayvan hakları gibi kanayan bir yaraya parmak basan konusunu sevdim. Yazarın diğer eserlerini de okuyacağım. Kitapla kalın.
Sür Pulluğunu Ölülerin Kemikleri Üzerinde
Sür Pulluğunu Ölülerin Kemikleri ÜzerindeOlga Tokarczuk · Timaş Yayınları · 20201,848 okunma
Reklam
208 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Yaz sıcağının okuma hızımı da düşürdüğü şu günlerde #japonbalığıylajaponedebiyatı okuma grubumuzla harika bir okuma daha yaptık. Son derece aykırı bir kişilik olan Mişima, enteresan hayatından kesitler sunuyor bu eserde. Eserde II.Dünya Savaşı'nın gölgesinde bir gencin kendini bulma, anlama çabası anlatılıyor. Eserdeki genç Mişima gibi eşcinsel ayrıca sadist eğilimleri var. Küçük yaşlardan beri "diğerleri gibi" olmadığının farkında. Savaş uçakları şehirlere bombalar yağdırırken bir yandan kendini toplumsal normlara uymaya zorluyor diğer yandan tutkularının, eğilimlerinin gerçek olup olmadığını sorguluyor sürekli. Yazıldığı dönem de düşünülünce Mişima'yı sarsıcı derecede cesur buldum. Kendisi de intihar etmiş olan yazarın bu eseri de intihar ve ölüm ekseninde ilerliyor. Japon edebiyatı seviyorsanız mutlaka okuyun bu eseri ama önce Mişima'nın biyografisine bir göz atmanızı öneririm.
Bir Maskenin İtirafları
Bir Maskenin İtiraflarıYukio Mişima · Can Yayınları · 20171,050 okunma
224 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
#japonbalığıylajaponedebiyatı okuma grubumuzla ilk nobelli yazarımızı okuduk.Tabi #japonedebiyatı ile başlayacaktık. #kurbanıbeslemek #deliliktenkurtarbizi #gözyaşlarımısileceğigün eserdeki üç öykünün isimleri. Bu eseri beklediğimden çok daha çarpıcı buldum. Öykülerin tamamı otobiyografik izler taşıyor. Özellikle II.Dünya Savaşı'nın sancıları tüm öykülerde belirginken aile, anne, ırkçılık eserde öne çıkan temalar. Bu temaların ortaya konuş biçimi de çok sarsıcı olmuş. İlk öyküde bir çocuğun gözünden savaşı, ikinci öyküde zihinsel engelli çocuğuna bağımlı şişman adamı, son öyküde ise kendini karaciğer kanseri zanneden bir akıl hastasını görüyoruz. Öykülerin bir başka ortak noktası da anlatılan olayların her öyküde karakterler açısından travmatik olması. Beni en çok etkileyen öykü ilk öykü olurken üslubunu ve tekniğini en beğendiğim öykü son öykü oldu. Bu eseri grupla okumak çok daha güzeldi. Benim kaçırdığım birçok noktayı onlar gördü. Grup arkadaşlarımın hepsine teşekkür ediyorum. Kitapla kalın.
Kurbanı Beslemek
Kurbanı BeslemekKenzaburo Oe · Can Yayınları · 2015396 okunma
160 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
#tahsinyücel in okuduğum ilk eseri #mutfakçıkmazı ile herkese merhaba. Yazarın da roman türündeki ilk eseriymiş benim için de güzel bir başlangıç kitabı oldu diyebilirim. Eser, İlyas Divitoğlu'nun ölümüyle başlıyor. Romanın devamında ise bu sona nasıl gelindiği anlatılıyor. Divitoğlu; soylu bir aileye mensup, ailesinin gözbebeği. Aile mirası azalınca Divitoğlu'nu da dedesi gibi yargıtay üyesi olsun diye hukuk okumaya büyükşehire gönderiyorlar. Divitoğlu, yargıtay hedefine kilitlenmiş bir şekilde çok sıkı çalışıp hocalarına da kendini çok sevdiriyor. Ancak ilk aşk, ilk reddediliş onun düşlerini yarıda bırakmasına sebep oluyor ve kendini yemek yapmaya veriyor. Yemek yapmak ise giderek bir saplantı haline dönüşüp kendisine dayatılanlara, soylu Divitoğlu olmaya, dünyaya karşı kafa tutma haline bürünüyor. "Utanmıyor musun İlyas, yüzün kızamıyor mu hiç? Utanmıyor musun? Sana yakışır mı, bir Divit'e yakışır mı? Bizim kabileden aşçı çıkar mı? " Eserin 143.sayfasındaki bu sözlerden etrafındaki insanların İlyas'tan özellikle soyundan dolayı da ne büyük bir beklenti içinde oldukları anlaşılıyor. Büyükleri bile ona saygı duyuyor oysa İlyas'a bu yük ağır geliyor. Böylece de ortaya aykırı bir karakter çıkıyor. Eseri çok başarılı buldum ve yazarın üslubunu çok çok beğendim. Bir de yazarın ödüllü romanları da var ki onları da hemen listeme ekledim. Kitapla kalınız.
Mutfak Çıkmazı
Mutfak ÇıkmazıTahsin Yücel · Can Yayınları · 2020434 okunma
262 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.