Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Bugün karşılıklı takipleştiklerimden olan 4 okur kaybettim. Toplulukların koyun gibi kolaylıkla güdülebilmesi için yaratılmış izmlerin, sorgusuz takipçilerinin yaşattığı fikir göçünün güzel bir örneği gerçekleşiyor. Herhangi bir düşünceye sahipseniz, o düşüncenin temsilcileri gibi tek tipleşme eğilimi göstermeniz bekleniyor. Buna aykırı hareket ettiğinizde ise ciddi memnuniyetsizlik söz konusu oluyor. Türk toplumu öylesine küstah tiplerle dolu ki; aykırı bir ses duyduğunda önce onu kendisine uygun şekle çevirmek istiyor, başarılı olamazsa susturmak. Ahlakınızı kıçınıza sokun, küstahlığınız yok olsun gençler. Ahlak dersi verme küstahlığını bir zahmet bırakıp, ahlaksızlığı ahlak edinmiş bilinçsiz halinize çeki düzen verin. Her görüşe bir yere kadar tahammülüm var ama ahlak ve namus bekçiliği üstlenmiş tiplere bir saniye bile tahammül edemiyorum. Usul usul mağaranıza sektiriniz gidiniz lütfen. Spam denen saçmalık ile birçok iletim hesabımdan kaldırıldı. Toksik feministlerin yaşadıkları sanrıların sonucu olarak uğradığım birkaç sosyal linç ise oldukça eğlenceliydi. Boktan zamanlar ve boktan insanlar. Olabildiğince keyif almak lazım.
Polisin videoya alıp yerde sürüklediği, dövdüğü Samet adındaki arkadaşımız aslında yardım tırlarının sahibi. Suçsuz yere yardım tırının içerisinde yardım götürürken kendisine “yağmacı” , “hırsız” iftirası atılarak polis ve çevredekiler tarafından darp ediliyor. Kuzeniyle görüştüm polisler dalga geçer gibi özür dileyerek serbest bırakmış şu an hukukta haklarını arıyorlar. İkinci fotoğraf Sametin yardım götüreceği yerle konuşmasını içeriyor. Suçlulara cezalarını MAHKEMELER verir, hukuk devletinin gereği budur. Haklı yere linç edilen de olamaz. Bir hukuk devletinde, uygar bir ülkede LİNÇ OLAMAZ. Lincin, polis şiddetinin olduğu yerde hukuk yoktur, orada faşizm üstündür. Mahkemeler hükümsüzdür. Şiddeti öven, videoları paylaşan meşrulaştıran az bile olmuş, oh iyi olmuş diyen herkes bu insanları darp edenler kadar suçludur. Lütfen dostlarım lütfen ! Dün üç kişi linçten öldü ! kimse ceza merci değildir, ceza hukukunda linç etmek gibi bir HÜKÜM yok, o zaman şeriatçısı da gitsin parmak kessin bu benim hukukum desin buna da göz mü yumacağız ?
Reklam
Bu meseleden hep linç edilsem de
Ben de bir anneyim, sosyal hizmet lisans mezunuyum. Kadınların anne olmak istegini anlıyorum ama lutfen kimse soyadını vermek istemesinin yani cocugu nufusuna almasinin nefsani bir sey olmadigini, merhametten oldugunu falan anlatmasin bana. Koruyucu ailelik, oldukca esnek yapıda. Evladiniz gibi oluyor zaten. Neden illa ki tapusu da olmalı... Allah rizasi icin mi yoksa kendi evlat hasretiniz için mi istiyorsunuz bunu? Bu ayrım cok onemli, kendi yaptiklari yetmezmis gibi bir de kitlelere dinen de uygundur biz sorduk deyip fetva veriyorlar. Kime sordun deyince cevap yok.. İnsanlar sınanıyor, mal ile, evlat ile, hatta kendinin olmayan evlat ile bile..
Bir Zamanlar ve Her Zaman Taşra
Nuri Bilge Ceylan, Bir Zamanlar Anadolu’da filminde sıradan ve basit gibi görünen bir cinayet üzerinden Anadolunun karanlığını deşmektedir. Filmde bu karanlık bir cesedin bütün bir gece boyu aranması; nihayet sabaha doğru bulunması ve çıkarılıp otopsi için hastaneye götürülmesi sürecinde Anadolulu ya da Anadolu’ya mahkum olmuş karakterler
37 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.