.
Bu anı yaşanırken bile hatırlamak, çoktan gitmiş gibi hayal etmek istedim.
...
.
Herkesin günleri atlatmak için kendilerine anlattığı hikayeleri vardı.
...
.
Yeni hayatım kararsızdı ama her yeni gün yeni olasılıklarla dolup taşıyordu.
...
.
Tüm doğru şeyleri yapmayı deneyebilir ve yine de içinizde yanlış hissedebilirsiniz.
...
.
Evdi, bir yuvaydı ama buradan da gitmesi gerektiğini biliyordu.
...
.
Komik bir şeydi, affetmek. Birine kızarak yıllarını geçirebilir ve sonra artık eskisi gibi hissetmediğinizi, farkında olmadığınızda her zamanki düşünce tarzınızın kaybolduğunu fark edebilirsiniz.
...
Babam şöyle şeyler söylemeyi severdi: "Ben küçük bir çocukken ailem yoksuldu; kardeşimle tek bir pirinç tanesini bile bölüşürdük. İnsanlar o zaman açlıktan kırılırdı, şimdiyse herkes rahat ve şımarık. Yokluk çekmenin ne demek olduğunu bilmezsin sen."
Sayfa 164 - Timaş yayınlarıKitabı okudu
... Güneşli bir günde apartman dairesine tıkılıp kalmaktan nefret ederdi...
Sayfa 13 - Timaş yayınlarıKitabı okudu
Tıpkı deniz gibi, öksüzlüğüm gösteriyor beni.
Ulaşmayan telgraf sesleriyle dolu,
başka isimlerle kavgalı,
saptırılmış yolculuklarla girift,
kovuluşlarımla sevdim seni.
Li-Young Lee, "Seni Sevdiğim Şehir"
Timaş yayınlarıKitabı okudu
.
Bu da bir çeşit akıl karışıklığıydı: En önemli açılardan aynı anda çok görünür ve görünmez olmak...
.
.
.
.
Bu tür bir kafa karışıklığıydı: En önemli şekilde aynı anda hem çok görünür hem de görünmez olmak.
...
Thomsenların varlığının beni paramparça ettiğini söylemeliyim. Bir yandan evimi tıka basa dolduruyorlardı. Nesnelerle değil, bizatihi kendi varlıklarıyla, insan bedenleriyle, sesleriyle, ko kularıyla, farklılıklarıyla.
.
Belki de yeni yerlere taşınmakla ilgili değildi, ama olduğu yerde kalmanın zorluğuyla ilgiliydi.
...
.
Belki de yeni yerlere taşınmakla ilgili değildi, ama olduğu yerde kalmanın zorluğuyla ilgiliydi.
...