Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Kuşatmanın kaldırıldığı, gevşetildiği ya da etkili olamadığı kısa dönemler yaşandı. Maalesef bu duraksamaların nedeni hakkında kaynaklarda bilgi yoktur. Kuşatmaya giden yoldaki ilk adım, 1268 başlarında Şensi ve Siçu­an'daki görevlilere beş yüz tekne yapmaları buyruğu oldu. Liu Cınğ, Han Irmağı'nda bunları kullanarak egemenlik sağlamayı
Şianğ-yanğ'daki Sonğ güçleri de savaşmadan teslim olmamaya karar­lıydılar. Yeterince yiyecek ve suları vardı. Yalnız giysi, tuz ve benzeri çok zorunlu olmayan şeylerin eksikliği hissediliyordu. Uzun süre kuşatmaya dayanabilirlerdi. Yine de ara sıra kuşatmayı yarmak için birlikler gön­derdiler. 18 Mart 1270 yarma denemesi bunlara bir örnektir. On
Reklam
Kuşatmaya giden yoldaki ilk adım, 1268 başlarında Şensi ve Siçu­an'daki görevlilere beş yüz tekne yapmaları buyruğu oldu. Liu Cınğ, Han Irmağı'nda bunları kullanarak egemenlik sağlamayı planlıyordu. Birkaç ay sonra, teknelerin kente erzak taşıma yollarını kesmek için Şianğ­yanğ'ın güneyindeki Po-ho-koğ ve Lu-mın Şan'ı berkitti. Ekim
Haziran ve Temmuz aylarında Mengü, Cengiz'in eski saraylarını ziyaret etti. Buralarda, yeni kalkışılan bir işte başarıyı sağlamak için gereken kurbanları adadı. Ertesi ay da sarayının çevresindeki kutlu topraklara şahsi sürüsündeki kısrakların sütünden saçarak, göğe adak adadı. İyi bir Moğol hükümdarının görevi olan bütün bu işleri yaptıktan sonra, güneye yürümeye hazırdı. 1258 Mayısı geldiğinde Sarı Irmak'ı geçmiş ve güçlerini bugünkü Ninğ-şia eyaletindeki Gu-Yüan Şien'in hemen güneybatısında, Liu-pan Şan'da toplamıştı. Buyruğundaki birlik sayısı belirsizdir. İranlı tarihçilerin verdikleri sayılar bir hayli abartılı görünüyor. Bir kaynağa göre, Mengü'nün emrinde 600.000 asker bulunuyordu, bir başkasına göre yalnızca Kubilay'ın elinde dokuz tümen (yaklaşık 90.000 asker) vardı Çinlilerin verdikleri sayılar genellikle daha düşüktür. Mengü, Siçuan bölgesindeki önemli bir kenti ele geçirdiğinde, kolluk gücü olarak 3.000 adam bırakmıştı. İran tarihlerinde verildiği kadar büyük bir güce sahip olmuş olsaydı, herhalde onca zorlukla ele geçirdiği bu yerleri korumak için daha çok adam bırakırdı.
Birliklerinin Güney Çin'i yenebileceğine ve işgal edebileceğine kanaat getiren Mengü, Sonğ ordularının tek bir bölgeyi korumak üzere yoğunlaşmasını engellemek için, güçlerini dört cepheye yaydı. Böylece, Moğol saldırılarını karşılayabilmek için Çinlilerin geniş bir alana yayılmaları gerekecekti. Mengü, bu üstünlüğe sahip olduğu halde, seferi büyük bir titizlikle planladı. Kardeşi Arık Buka Karakurum'da kalıp başkenti koruyacak ve Moğol devletinin gündelik işlerini yürütecekti. Moğol geleneğine göre aile ocağı ve toprakları en küçük kardeşe emanet edilirdi, Mengü de bu geleneğe uyarak, Arık Buka'yı bu işe koştu. Hazırlıklar tamamlanıp, planlar kurulduktan sonra, 1257 yılının Haziran ve Temmuz aylarında Mengü, Cengiz'in eski saraylarını ziyaret etti. Buralarda, yeni kalkışılan bir işte başarıyı sağlamak için gereken kurbanları adadı. Ertesi ay da sarayının çevresindeki kutlu topraklara şahsi sürüsündeki kısrakların sütünden saçarak, göğe adak adadı. İyi bir Moğol hükümdarının görevi olan bütün bu işleri yaptıktan sonra, güneye yürümeye hazırdı. 1258 Mayısı geldiğinde Sarı Irmak'ı geçmiş ve güçlerini bugünkü Ninğ-şia eyaletindeki Gu-Yüan Şien'in hemen güneybatısında, Liu-pan Şan'da toplamıştı. Buyruğundaki birlik sayısı belirsizdir. İranlı tarihçilerin verdikleri sayılar bir hayli abartılı görünüyor. Bir kaynağa göre, Mengü'nün emrinde 600.000 asker bulunuyordu, bir başkasına göre yalnızca Kubilay'ın elinde dokuz tümen (yaklaşık 90.000 asker) vardı.