Ufuklarda gök gürültüsü vardı, kalbinde de.
Sayfa 214
ey üç biçimli Hecate, gel yanımda ol, umutlarımıza gülümse.
Sayfa 22
ne dün yediğin yemek keyif verir artık,
ne sıradan giysiler, ucuz kadehler.
Sayfa 11
Okur Takip Önerileri
yalan, Aşk’ın tanrısallığı, oğlunun da okları.
Sayfa 11
Benim derdimin ateşini söndürmeye hangi tanrı,
hangi Daedalus yardım edebilir ki?
Sayfa 7
bizler aşık olduk mu, iyi biliriz ormanlarda günah yaşamayı.
Tek arzum ava çıkıp telaşla kaçan hayvanların peşine düşmek,
şu yumuşacık ellerimle sert ciritler fırlatmak.
Sayfa 7
Ama başka, daha büyük bir acı yükleniyor şu benim kederime.
Ne gece dinlendiğinde çözülüyor kaygılarım,
ne de derin bir uyku çektiğinde. Beslenip büyüyor git gide bu ıstırap
ateş salıyor iliklerime,
Sayfa 6
Kendi kendine “Şimdi buna sahibim, bu yüzden de mutluyum” demesi gerekirken tam Viktorya çağına özgü bir şey söylüyordu: “Buna sonsuza kadar sahip olamam, bu yüzden de üzgünüm.”
Sayfa 79
Hem ilkel hem karmaşık, hem hantal hem zarif; bir Henry Moore ya da Michelangelo heykeli gibi ustalıklı kıvrım ve oylumlarla dolu; saf, pürüzsüz, mükemmel, bir yoktu şaheseri. Abartıyor muyum?
Sayfa 10
Tam Macbeth’in düşlerine benzer şeyler
Ne garip şey, durmadan kralı düşünüyorum.