Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.36.38
Shirley Jackson (14 Aralık 1916 – 8 Ağustos 1965)
Korku ve gerilim eserleriyle tanınan Amerikalı yazar. Altı roman, iki anı kitabı ve iki yüzden fazla öykü yazdı. Eserleriyle Stephen King, Neil Gaiman gibi birçok yazarı etkiledi.
Yazarın üç eserini de sesli kitap formatında dinledim. Deniz Yüce Başarır’ın sesinden üç kitabı
Kitapta en sevdiğim kısım son 2 sayfada ki yazarın teşekkür notu oldu. Gerçekten de Dan Colen'e ait "A Million Kisses in Your Lifetime" adında bir tablo var. Kitabın ismine de ilham olmuş. Tablo çok çok hoşuma gitti. Öyle ki romantik bi zamanımda ben de yapmayı planlıyorum.
Spicy sahneler ağırlıktaydı ama yaratıcıydı da rahatsız olmadım. Meşhurrr lolipop sahnesi de güzeldi. Yalnız karakterleri sevmedim üstelik kitaptaki hiçbir karakteri sevmedim ve bu da benim kitaba bir şekilde bağlanmama engel oldu. Çok çok zor bitirdim. Sonunda ki mutlu son da beni ayrı keyiflendirdi bu iki geri zekalının başkalarının başını yakmasını istemezdim ;)
247 syf.
4/10 puan verdi
Günün birinde sınıfınıza yeni bir kız geliyor "tuhaf" bir kız...
Kendisinin deniz kızı olduğunu ve köpüğe dönüşebildiğini söylüyor...
Fantastik veya psikolojik mi konusu olduğunu tam manası ile sonuna kadar gelmeden anlamak mümkün değildi -kendi adıma- ama bunu sevdim. Çünkü başlangıcı fantastik olarak düşünüp okuyordum fakat sonuna gelince bu eserin psikolojik bir seri olduğunu - şaşırtarak- gösterdi. Bilinmezlik ilgi çekicidir. İlgimi çekti ve kazandı.
Deniz kızıyım diye iddiada bulunan kızın her yeri çürük içinde ve buna deniz suyunun kirliliğinin sebep olduğunu söylüyor. O gerçekten bir deniz kızı mı?
Deniz kızımızın babası eski bir ünlü..
Babasıyla yaşayan deniz kızımızın babasına bu kadar bağlı oluşu " en çok babamı severim ben" söylemi aslında çocukların ebeveynlerine her ne olursa olsun bağlılığını, sevgisini son raddeye kadar koruduğuna işaret ediyor ve bencede öyle...
Deniz kızı köpüğe dönüştü ve sular onu alıp götürdü. Tüm herkes buna sessizce şahit oldu!
️ Puanım: 3/5
Herkese selamm bugün Bir Milyon Öpücük’ün yorumuyla geldim
Eğer beklentilerinizi yüksek tutmadan okumaya başlarsanız oldukça keyifli vakit geçireceğiniz bir kitap oldu benim için, klasik bir lise kurgusuna benzerdi
İlk başta Crew pek hoşuma gitmedi, arkadaşlarıyla Wren ve diğer kızlardan bahsediş tarzları sadece onları elde etme hırsı gibiydi -ve sanırım cidden öyleydi diyebiliriz- ama Crew ve Wren birbirlerini tanımaya başladıkça Crew’in değişimini gördüğüm için ona ısınabildim, Wren’e aşık oluşunu okumak keyifliydi
Normalde iki karakterden okumayı pek sevmesem de ikisinden de okumak sandığımdan zevkli geçti oldukça somut barındıran bir kitap özellikle lolipop sahnesi
Hafif lise klişesi ve smut içeren çerezlik bir kitap arayanlara önerimdir
Beni instagramdan takip ederseniz çok mutlu olurum :) @/dessclybooks
Bir Milyon Öpücük Kitap Yorumu
Puan : 7/10
.
.
.
Selammm herkese bugün alev alev bir lise genclik kurgusu ile geldimm
Lancaster kolejinden Wren Beaumont ve Crew Lancaster’ın birbirlerine bir ödevden dolayı yakın olmalarıyla başlıyor işler.
Wren, Crew’in ondan hep nefret ettiğini düşünüyor çünkü Crew bakışlarıyla bunu hissettiriyor hep.
Fakat işler
#kitapyorumu
️ 6/10
Kitabı bitirdiğim tarih: 21.05.2023
Çıktığı gibi herkesin aldığı, bitirenlerin dilinden düşürmediği “lolipop” sahnesiyle meşhur olan bir kitap ile geldim
Kitabımız aslında stalker olmayan ama öyleymiş gibi davranan Crew’un asıl kızımız Wren’i gözlemesiyle başlıyor. Aslında iki olay haricinde tüm kitap bundan ibaret.
Bir Milyon Öpücük
Onu gözüme kestirdiğim o ilk anın üzerinden üç yıl, dört ay, iki gün ve bir dolu saat geçti. Gördüğüm en güzel kız. Varlığımın mutlak felâketi.
Wren ; Babasının gözbebeği okulun en popüler kızlarından biriydi.Herkes onun gib olmak istiyor ve yaptığını taklit ediyordu..
Crew lancester; Okulun sahibinin oğlu ve her kızın istediği
Dünyaya bir lolipopun arkasından bakan çocuğun hikayesi.
Çocuk ve gençlik edebiyatı denilince akla gelen önemli yazarlardan biri olan Christine Nöstlinger, eğlenceli ve çocuğa görelik ilkesini benimseyen bir eser ortaya koymuş.
Çocuk kitapları, çocuğa herhangi bir fikri, ideolojiyi dayatmadan onların özgürce düş kurabilmesini geliştirecek nitelikte olmalıdır. Bu kitap da çocuk gerçekliği ve çocuğa görelik ilkelerini benimseyen, çocukların okurken eğlenmesini, hayal kurmasını geliştirebilecek niteliktedir.
Çocuklarımıza, öğrencilerimize önerebileceğimiz, çocukların iyi vakit geçirebileceği bir kitap.
İyi kız kötü çocuk klişesinin üzerine bir de kitabın lisede geçtiğini duyunca benim inanılmaz büyük ön yargılarım ortaya çıktı. Sırf ortalıkta dolaşan o inanılmaz "lolipop" sahnesine merakımdan okumaya başladım. Lolipop sahnesi için de bir beklentim yoktu ama neden bu kadar abartıldığını gerçekten merak ettim. Ve abartılmaya, konuşmaya değermiş.
Kitap okudukça bana ters köşeleri tek tek gösterdi. Öncelikle klişeden başlayalım. Aralarındaki ilişki, tüm o kötü ve iyi çatışmasındaki tahminlerimi aldı çöpe attı. Ve bu benim çokça hoşuma gitti. Lisede denilse de çok da liseli ergen hissini kitap vermedi.
Son olarak şunu söyleyip düşüncelerime son vereceğim. Kızın babasından aralıksız bir şekilde nefret ettim. Hatta okurken inanılmaz tetiklendim. Baba-kız konuşmalarını dozunda bırakıp kitabı bana bıraktırmadığı için şükrediyorum. Çünkü biraz daha babayı okusaydım benim için işkenceye dönecekti.
Öncelikle kitabın çok klişe bir konusu olduğunu biliyordum ve bir beklentim yoktu ki zaten eleştirim bu kısma değil. Her yerde övüldüğü için merak edip ingilizce pdf olarak okudum ve beğenmedim. Sebebi ise erkek karakter crewin kıza duyduğu sevgiye inanmadım kıza sadece bakire olduğu için ilgi duyuyordu ve gerçekten kitap boyu bundan bahsetti. Kızın bir bekaret yüzüğü var ve bunu crew birlikte olduktan sonra boynuna kolyesine takıyor “bana aitsin. benim olana sahip çıkıyorum. benim olanı korumalıyım.” tarzı şeyler söylüyor ki hem yaptığı hem söyledikleri benim gözümde kıza mal gibi davranıyor gibi geldi. Kitapta cinsiyetçi kadının bir değeri olmadığını düşünen karakterler var crewin yakın arkadaşları kadınlara sırf seks yaptıkları için sürtük, fahişe diyorlar ama kendileri de aynısını yaparken bir sıkıntı yok. Hatta kitapta kadınlar sadece yemek yapmaya ve sekse yarar deniyor. Bu karakterler kitap boyu böyle çizgilerini bozmadan devam ediyorlar 500 sayfalık kitapta en ufak bile gelişim göstermiyorlar. Yani neden kitapta olduklarını bile anlamadım. Gereksizdi. Kitapta yetişkin içerikli sahneler var bunda bir sorun yok olabilir. Sadece yazar o lolipop sahnesini nasıl yazmış ben okurken enfeksiyon kapacak diye delirdim. Yani öyle kitapta sadece cinsellik var gibiydi hiç romantik bir sahne hatırlamıyorum ya da o sahneler benim için romantik değildi. Bir de crew sürekli kıza hediye alıyor milyonlar harcadığı için sevdiğini düşünmüyorum çocuk zaten zengin bana normal geldi kız bakire olmasa kızla ilgileneceğini sanmıyorum. Normalde romantik, genç yetişkin kurguları okuyorum ama bunu hiç sevmedim neden bu kadar övülüyor anlamadım. Tavsiye etmem
Zengin ve Reşitimsi
Bir kez daha arkadaşımla konuştuğum konunun karşıma çıkması ilginç. Yazarlar karakterleri neredeyse reşit ya da daha yeni reşit yapıp inanılmaz durumlara sokmuyorlar mı? Kafayı yiyeceğim hahahaha
Öncelikle kitap gayet akıcı ve güzeldi. Klişe miydi? Evet. Tutarsızlıklar var mıydı? Ohooo tabii ki. Gerçekle alakası olabilir miydi? Sanmam ama bunlar
Selamlar. Nasılsınız? Ben #Nisan ayına hızlı bir giriş yaptım. Lütfen maşallah deyin nazar değmesin. Kitaba #lise kurgusu olarak bakıp, uzak duran herkes toplansın bir şey anlatacağım.
Şimdi bir kolej düşünün ve bu kolejde sadece zengin insanların çocukları okuyor. Crew bu okulun sahibinin en küçük oğlu, okulun gözdesi, herkesin sevdiği
kurgu çok basit, tahmin edilebilir olaylar, diyaloglar ve karakterlerin gelişimi çok tahmin edilebilir. kitap 500 sayfa, başta 500 sayfa ne anlattı acaba dedim. ve yazı puntosu da minik. ama çok akıcıydı. başladım ve bitirdim. sıkmadı, of dedirtmedi. yerindeydi. yazarın, diğer karakterlere gereğinden fazla yer vermemesini çok sevdim. ilgi çekici yan karakter de yoktu. baş karakterlere odaklanmış, hikaye yayılmamış çok okeydi her şey. sadece erkek ve kadın karakterin birbirlerine sürekli aşk dolu olmalarını sevmedim. azıcık kavga, çekip gitmeler, toksiklik isterdim. bi de smut sahneler cidden iyidi spicydi baya baya andndjdjd bu konuda hiiiiiç hayal kırıklığına uğramadım. yüksektim bu konuda beklediğimi de aldım. özellikle lolipop olayı düştüm kalkamıyorum ajshdjdjdj
CHRİSTİAN NÖSTLİNGER
Elbette kitap ef-sa-ne her yaş için uygun ve tatlı bence sevdim seni Lollipop bir çocuğun hayallerini güzel günlerini kötü günlerini anlatıyor ve çook iyi tekrar tekrar söylerim iyi bir kitap olduğunu ve iyi şeylere yönlendirme yaptığını teşekkür ederim.
CHRİSTİAN NÖSTLİNGER HARİKASIN
Serinin ikinci kitabında ölüm iblisi tarafından ele geçirilen lucien ve anarşi tanrıçası anya’yı okuyoruz da iyi ki okuyoruz ya.
Anya bebeğim seni o kadar sevdim ki çok tatlı kızsın. Lucienle o kadar oldunuz ki gerçekten bu seride sanmıyorum sizden daha iyi bi çift olsun.
Lucien ölüm iblisi olduğu için gül kokuyor. Anya’nın lucien’e ÇİÇEK demesi… Anya’nın sürekli çilekli lolipop yediği için lucien’in ona ÇİLEK demesi… ruhumu bıraktım <3
şey çok iyidi ya lucien diğerlerine diyo ki kimse ona dokunmasın. O kadın benim diyor. Anya diyo ki evettt duydunuz kimse bana dokunmasın ben onunum. Bi de şey var Anya lucieni arkadaşıyla tanıştırıyor. Diyo ki william bu lucy. Kendisi benimdir ahahshshjsjs o kadar iyi sahneler var kiiii Anya harikasın ya maşallahx41
Seriyi sevmemin en önemli sebebi +18 olması ahshdhd yok yok şey çiftler ilk sayfada birbirini istemeye başlıyor. Çıldırtmıyor yazar yani. 5.sayfada benim moduna giriyor karakterler ahah bi de fantastiği çok modunda kitabın. Evet çiftlere odaklı seri ama anlattığı hikayede, kurgusu da sağlam.
