Sabitlenmiş gönderi
"Elveda! Artık buna son veriyorum. Ah, ne kadar mutlu olacaksınız öldüğüm için! Albert! Albert! Mutlu et o meleği!"
"Çaresiz durumda kalan herkes mantıksal olan hayatta kalma hesabına göre hareket eder, vicdan vazgeçilen bir lüks hâline gelir."
Sayfa 7
"Aşkın akılla alakası yoktu. İnsanın âşık olduğu kadının mantıklı düşünüp düşünmemesi önemli değildi. Aşk, aklın üzerindeydi."
Sayfa 132
Okur Takip Önerileri
"Kendi başının çaresine bakmış bir kızın gözleri yumuşak ve kibar olmaz."
Sayfa 121
"Henüz yirmi bir yaşındaydı ve daha önce hiç âşık olmamıştı."
Sayfa 118
"Onu öylesine çok, öylesine feci ve öylesine ümitsizce seviyordu."
Sayfa 118
"Hayatında bildiği, sezdiği veya hayal ettiği her şeyin en muhteşemiydi o."
Sayfa 113
"Sesini buluyor, yıllardır derdini anlatamayan dudaklarının arasından dışarı çıkmak için can atan bütün o güzellikler, bütün o harikalar, vahşi bir akışla, dipdiri bir güçle dökülüyordu ağzından."
Sayfa 112
"İstediğince zorlu olsun koşullar,
Ne ağlar sızlar, ne de kaçarım;
En ağır silleri vursa da kader,
Ezilir belki ama eğilmez başım."
Sayfa 492
"Asıl dünya onun kafasının içindeydi ve yazdığı hikâyeler, birçok parça halinde zihninden çıkan gerçeklikti."
Sayfa 108
"Anlıyor," diye düşündü. "Aklımdan geçeni olduğu gibi görüyor."
Sayfa 3
"Bırakın kanım kaynayarak geçsin ömrüm!
İçip hayal şarabını yatayım sarhoş!
Görmesin şu çamurdan ruh evini gözüm
Tozun içinde devrilmiş bir mabet, bomboş!"
Sayfa 2
"Bir sürü kitap okudu ama içindeki huzursuzluk azalmak yerine daha da büyüdü."
Sayfa 55
"Hayatı boyunca sevgi açlığı çekmişti. Sevgiye hasretti. Varoluşunun temel talebiydi sevgi. Ama hiç sevgi görmemiş ve zaman içinde katılaşmıştı. Sevgiye ihtiyaç duyduğunu fark etmemişti bile."
Sayfa 18
"Bu dünyaya şöyle bir göz attığı kısacık zaman diliminde görmüş olduğu en güzel şeydi."
Sayfa 18