Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Büyükler demişlerdir ki: “Ben kulumun zannı üzereyim.” hitabı, yalnız ahirete yönelik bir hitap değildir. Kul bu dünyada da zannı üzere yaşar ve yaşatılır. Madem böyle, kendi zannın ile kendine perde olma. Hakikatin ve sırrından gafil kalma. Eğer senin zannında maneviyat yakinen varsa ve kendinde bunlara bir inanç görüyorsan, o inancın ile bunlar zamanla sana keşfettirilir. Sen bunların mümkünatına itikad ediyorsan ve bu inancına hiç şüphe karışmıyorsa, o zaman bunlar sana tattırılır ve yaşattırılır. Ancak sen hayatı yalnız maddeden ibaret görüyorsan, o zaman bil ki senin için gerçekten sadece öyle bir hayat vardır. İlahi kudreti ve o kudretin izhar noktası olan kendini, zannı ile sınırlayan ve kapayan bir kimse, bunlardan habersiz yaşar ve yaşatılır. Yaşayan ölülerden olur. O sebeple denilmiştir ki: “İnanan ile inanmayanın/zikreden ile zikretmeyenin arasındaki fark, diri ile ölü kimsenin arasındaki fark gibidir.” Ölü isen tatma, duyma, görme… Sana kim ne desin? Ancak diri isen kendine gel. Kendini, kendinle perdeleme. Olmaz deme. Gelecek olan ilahi imdada ve kendi hasletlerine mani olma. Ben öyle bir kudrete bağlıyım ki, onun yanında olmaz yoktur. Böyle der ve buna yakinen iman edersen işte o vakit keramet ipini beline bağlamış olursun. Sonsuz bir kudreti yakinen kabul eden ve şüphe etmeden o bilinç üzere olan kimse; o kudrete bunu ispat eder. O kudrete bunu ispat ettiğin vakit senin için mümkün olmayacak bir şey mümkün değildir. İşte o yüzden: “Nefsini bilen, Rabbini bilir.”
Derviş
Șimdi gül deyince insanın aklına tuhaf şeyler geliyor. Ben mahallede iki tur dolanıp mezarlık duvarından aşınca gül mü kopardım Ayșe'ye vermek için? Değil. Ayşeler çoktur da onlara çiçekçiler de çoktur, benim işim olmaz. Hayatta bi kere çiçek taşımışlığım var, onu da poșete koydum da yürüdüm. Lisede hem de rezillik. Okulun müdürüne
Reklam
Sahaflar Çarşısının Târihçesi, Çarşı Esnafı ve Sahaflık
youtu.be/TW3RUcX2V_4?si=... Sene 41'mi oldu şimdi? Evet. O seneler de harb seneleri. Evet, harb seneleri. Askerliğiniz nerede yapdınız? Askerliğimi evvelâ Hadımköy'de yapdım. Ondan sonra Çankırı'ya gitdim. Çerkeş'e gitdim. Onu da hep kitaplara yazdım, nasıl gitdiğimi filan. Açdık, on beş gün oldu
304 syf.
7/10 puan verdi
·
11 günde okudu
Kötü bir baş kahramanın berbat hikâyesi
Çizim ve kurgu açısından değerlendirildiğinde başarılı bir çizgi roman olmakla birlikte câni bir adamın kendi hedefleri doğrultusunda ve sipâriş üzere çeşitli planlarlar yaparak ve bunları gerçekleştirirken sıklıkla 3 yaşındaki oğlunu da kullanarak kurbanlarını kesip doğraması mîde bulandırıcı. Halkı için çabalayan ancak idârecilerin
Yalnız Kurt ve Yavrusu Cilt 3 - Düşen Kaplanın Islığı
Yalnız Kurt ve Yavrusu Cilt 3 - Düşen Kaplanın IslığıKazuo Koike · Marmara Çizgi · 201336 okunma
Ne olmadığını bilmek...
Bir gün, Akşehirli hemşehrileri Nasreddin Hoca'ya takılmak için, "Hocam, senin velilerden olduğun söyleniyor, hatta ulu velilerden olduğun konuşuluyor, doğru mudur?" diye sorduklarında hocanın böyle bir iddiası olmadığı halde sorulduğu için "öyledir" diye cevap verir. Bunun üzerine hemşehrileri, "Madem öyle, bir keramet göster de görelim" demişler. Hoca da karşısındaki dağa dönüp, "Ey dağ, yamacıma gel!" der. Ama dağda hareket olmaz tabii. Bunun üzerine hoca yürür ve dağın yanına varır. Hemşehrileri bu durum karşısında, "Hayırdır hocam, dağ gelmiyor mu yoksa?" deyip gülüşmeye başladığında hoca şöyle karşılık verir: "Biz tevazu ehliyiz. Dağ gelmezse biz ona gideriz" der.
340 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.