Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Atsız'ın Kalem Kavgaları ve Kalem Kavgalarında Atsız Üslubu 1930'lardaki kalem kavgaları: Atsız, kalem kavgalarıyla da tanınmış bir isimdir. Onun deyişiyle "mürekkepli kalem tartışmaları” ilk yazı hayatından vefatına kadar sürer. Bu tabiri Atsız, 1956 yılında Ocak gazetesinde yazdığı "Bir Felsefe Öğretmeninin Yanlışları"
İşte, der, insanoğlunun geçmiş hayatı bu. Ve başlar bize maval okumaya. Ninniler uydurup uyutur bizi dedelerimizin derin boşluklar içinde, uzun, zifiri karanlık hayatından. Gösterir bize evvel zamanı, tek doğru, en güzel örnek, der. Bakarsın gelecek günlerin farkı yok geçen geceden. Senin tarih dediğin işte budur, alnında altı bin yıllık
Reklam
SANAT ADAMI ATSIZ RUHLARA İŞLEYEN ŞİİR. Atsız'ın sanat hayatı şiirle başlar. Biz de onun şiiriyle başlayalım.
Sekizinci Bürhan (Sekizinci delil,hüccet)
Gel, ey nefsim gibi kendini âkıl zanneden akılsız arkadaş! Şu saray-ı muhteşemin sahibini tanımak istemiyorsun! Halbuki her şey onu gösteriyor, ona işaret ediyor, ona şehadet ediyor. Bütün bu şeylerin şehadetini nasıl tekzip ediyorsun? Öyle ise bu sarayı da inkâr et ve "Âlem yok, memleket yok." de ve kendini de inkâr et, ortadan çık.
Destana Memê Alan
(…) Zînê got: “Lolo, Memo, dilê min bi kul û bi jan e. Madem ku tu guh nadî gotinên merivane Ji berê da, xelkê kêmanî xistine derê me jinane, Dibêjin: “Jin parsiya kêm in û rûreşiya dê û bavane.” Were destê xwe bavêje destê min û min çek ke ser pişta Bozê Rewane, Berê xwe bide welatê xwe, bajarê Mixribiyane, Bila heywan me her duyan bibe,
Derviş
Șimdi gül deyince insanın aklına tuhaf şeyler geliyor. Ben mahallede iki tur dolanıp mezarlık duvarından aşınca gül mü kopardım Ayșe'ye vermek için? Değil. Ayşeler çoktur da onlara çiçekçiler de çoktur, benim işim olmaz. Hayatta bi kere çiçek taşımışlığım var, onu da poșete koydum da yürüdüm. Lisede hem de rezillik. Okulun müdürüne
Reklam
Ne olmadığını bilmek...
Bir gün, Akşehirli hemşehrileri Nasreddin Hoca'ya takılmak için, "Hocam, senin velilerden olduğun söyleniyor, hatta ulu velilerden olduğun konuşuluyor, doğru mudur?" diye sorduklarında hocanın böyle bir iddiası olmadığı halde sorulduğu için "öyledir" diye cevap verir. Bunun üzerine hemşehrileri, "Madem öyle, bir keramet göster de görelim" demişler. Hoca da karşısındaki dağa dönüp, "Ey dağ, yamacıma gel!" der. Ama dağda hareket olmaz tabii. Bunun üzerine hoca yürür ve dağın yanına varır. Hemşehrileri bu durum karşısında, "Hayırdır hocam, dağ gelmiyor mu yoksa?" deyip gülüşmeye başladığında hoca şöyle karşılık verir: "Biz tevazu ehliyiz. Dağ gelmezse biz ona gideriz" der.
Elif Lam Ra
seni allah’la açıklıyorum ısınmamışım gerisine bir cemaziyelahir günü çık gel altında bir mazarat at çık gel öldürüşelim, çık gel kıyasıya dünya rövanş görsün, kainat vuslat
Şu pencere, imkân ve hudûsa müesses umum mütekellimînin penceresidir ve isbat-ı Vâcibü'l-Vücud'a karşı caddeleridir. Bunun tafsilatını, "Şerhü'l-Mevakıf" ve "Şerhü'l-Makasıd" gibi muhakkiklerin büyük kitablarına havale ederek, yalnız Kur'anın feyzinden ve şu pencereden ruha gelen bir-iki şuâı
Sayfa 683 - Envar Neşriyat
81 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.