" - Doğru mu Şevket? Bunları bizi teselli etmek için söylemiyorsun ya?" diyordu.
Genç adam neşe içinde gülerek yemin etti:
" - Ne söylüyorsun baba!... Zindanların en büyüğünden kurtuldum... Beni bu saatte buradan çıkarıp seninle beraber eve gönderselerdi bu kadar memnun olmazdım."
"Bu adamı nasıl anladığımı ve sevdiğimi bilemezsin anne
Darılma hatırın kalmasın... Seni de çok seviyorum...
Fakat onun sevgisi büsbütün başka, âdeta ibadet nev'inden bir şey, diyordu."
"Ben evleniyorum baba, dedi."
Ali Rıza Bey şaşırdı. Fakat pek fazla telaş göstermedi.
"Öyle mi çocuğum? Allah mesut etsin, dedi."
"Sana danışmadan böyle bir karar verdiğim için belki de bana kızacaksın..."
Ali Rıza Bey acı bir gülümseme ile:
"Kızmak mı? Niçin kızayım çocuğum? Benim senin üzerinde bir hakkım yok ki... dedi."
Fikret kaşlarını çattı:
"Bu sitemin doğru değil baba..."
"Sitem etmiyorum... Hakikati söylüyorum... Ben artık fukara oldum... Bütün haklarım gibi babalık hakkımı da kaybettim... Mademki senin temine kadir değilim... Ne istersen yapmak hakkındır çocuğum..."